Bir İmkan Olarak Modernite

Ahmet Çiğdem

En Eski Bir İmkan Olarak Modernite Gönderileri

En Eski Bir İmkan Olarak Modernite kitaplarını, en eski Bir İmkan Olarak Modernite sözleri ve alıntılarını, en eski Bir İmkan Olarak Modernite yazarlarını, en eski Bir İmkan Olarak Modernite yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
·
Puan vermedi
Bağzı Şeyler Çok Sıkıcııı...
Bu kitabı okurken gerçekten çok sıkıldım Dili çok ağır geldi anlatımı çok üsttenci Ki ben felsefe okumalarını çok severim... Ama bu kitap hâkikaten beni çok gerdi ve sıktı... Hayatımda çok az kitabı yarım bırakmışımdır Şu Çılgın Türkler , Drina Köprüsü bu kitaplardan... Çok büyük merakla aldığım ama okurken çok sıkılıp tahammül edemediğim... Bu yüzden bu kitabı maalesef kimseye öneremiyorum Ve veya felsefede derinleştikten sonra okuyun diyorum
Bir İmkan Olarak Modernite
Bir İmkan Olarak ModerniteAhmet Çiğdem · İletişim Yayıncılık · 199710 okunma
Birinci Bölüm
Habermas'ın deyişiyle, bir deri gibi sırtımıza yapışan modernitenin kendi varoluşunu bile ortadan kaldıracak ölçüde belirginleşen patolojilerinin aklın bölünmeleri olarak görülmesi gerekir ve bunların sadece aklın kendisiyle aşılabileceği inancını, dünyanın farklı yerlerinde farklı modernite ve rasyonalite deneyimlerinin olabileceği, ancak bu farklılıkların sözkonusu inancı geriletemeyeceği kabulüyle ifade eder.
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İkinci Bölüm
Yaşadığımız hayatın pazar ilişkilerine ayarlanmış toplumsal düzeni, bu düzenin idare edilmesini üstlenmiş sözde-demokratik mekanizmaların gerçekliği, neye mâl olursa olsun güya en iyi hayatı amaçlayan bizler için yeteri kadar trajik olmadığından, giderek globalleşen bir dünya için yeni fırsatlar yaratan her gelişmeye alkış tutuyor, bu sürecin içerisinde egemenin yararına olmak üzere sömürülenin, baskı altında tutulan ve yoksul bırakılanın da global bir kitle olarak hizaya getirildiğini görmezlikten geliyoruz.
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Dini Modernite
Tarihin akışı içerisinde bütün dinler, iradî ya da değil, toplumsal gelişmelere karşı kendilerini kanıtlamaya girişmişler, en azından bunu sınamışlardır. Bir din için toplumsal şartlara uyum gösterme, otantik mesajın kitlelere aktarılması kadar önemlidir. Dinler bu amaçla esas olarak kendilerinden neş'et eden entelektüel- kültürel örüntülerle rekabet etmek zorunda kalmış, bu da dinleri ya izleyicilerini yönlendirme mücadelesinde ya da izleyicilerin seçtikleri yolda kendilerini kanıtlamadaki inançlarında rasyonel olmaya zorlamıştır. Böylece dinsel talep ve arz, rasyonelizasyonun tersine çevrilemez gücüyle yanyana gelişmiştir. Nihayet dünyanın reddi ya da kabûlü, dinlerin hangi oranda rasyonel olabileceklerini ve dolayısıyla toplumsal modernliğe açılabileceklerini gösteren bir ölçü olabilir.
Sayfa 147 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
İslam ve Batı medeniyet ve kültür çevreleri arasında varolan farklılıklar, sanıldığı kadar derin değildir; farklılığı yaratan, bu farklılıkların davranış biçimlerini etkileyip etkilememesinde ve davranışın belli, metodik bir davranışsal örüntüye uyup uymamasıdır.
Sayfa 221 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Gerçekte Batı dışından Batı'ya karşı herhangi bir şekilde(ideolojik, kültürel,iktisadî) "saldırgan" olabilecek bir güç var mıdır?
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.