Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bir Kum Yöresi Almanağı ve Oradan Buradan Eskizler

Aldo Leopold

Bir Kum Yöresi Almanağı ve Oradan Buradan Eskizler Sözleri ve Alıntıları

Bir Kum Yöresi Almanağı ve Oradan Buradan Eskizler sözleri ve alıntılarını, Bir Kum Yöresi Almanağı ve Oradan Buradan Eskizler kitap alıntılarını, Bir Kum Yöresi Almanağı ve Oradan Buradan Eskizler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
zannediyorum ki bütün ekim severler benimle aynı fikirde :)
“Bazen diğer ayların, iki ekim ayı arasında öylesine bir zaman aralığı olarak oluşturulduğunu düşünüyorum”
“Biz azınlıkta kalanlar, yaban kazlarını izlemeyi televizyon seyretmekten çok daha muazzam buluyoruz; bir rüzgar çiçeği bulabilme fırsatını da ifade özgürlüğü kadar geri alınamaz bir hak olarak görüyoruz.”
Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yollarıyla, turistleriyle bir park veya orman düşünelim. Parklar yabanıl alanlara özgü müziği insanlar duysun diye kurulur; ancak bu müziği tam duymaya hazırlandığında, geriye müzik değil gürültü kalmıştır.
Felsefe nasıl çalışır ?
Daha yakın zamanlardaki atalarımız da o zamanlardan beri başka aletler icat etmiştir. Yakından incelendiğinde bunların her birinin ya da daha önce bahsi geçen temel aletlerin geliştirilmiş halleri ya da bunlara ilave parçalar olduğu görülürüz. Biz kendimizi birtakım mesleklerle sınıflandırırız; bunlar belli bir aleti kullanan, satan, onaran, keskinleştiren ya da nasıl kullanılacağına dair tavsiyelerde bulunan mesleklerdir. Böyle bir iş bölümüyle, kendimizinkinden başka bir aletin kötüye kullanılmasının tüm sorumluluğundan kendimizi muaf tutarız. Fakat öyle bir uğraşı vardır ki - buna felsefe denir - insanların düşüncelerinden ve isteklerinden yola çıkarak aslında onların topyekûn tüm aletleri kullandıklarını bilir. Felsefe bilir ki; bir aleti kullanmaya değip değmeyeceğini belirleyen düşünce ve ümit ediş şekilleriyle yanlızca insandır
İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Acaba eğitim denen şey, bir başka farkındalığa karşı pek de değeri olamayan şeyleri yeğleme süreci midir ?
Sayfa 20
"Homo sapiens artık kendi asma ve incir ağacının altında oyalanmak gibi ufak tefek işlerle uğraşmıyor. O arabasının benzin deposuna, yeni çayırlara doğru çağlar boyu yol almış sayısız yaratığın hareket kuvvetini dolduruyor. Karınca gibi bütün kıtalarda cirit atıyor."
Sayfa 176Kitabı okudu
Reklam
Etik denen şey yazılmaz... Etik, düşünen bir toplumun zihninde gelişir.
Bir İlkbahar Sabahı
Atalarımızın evleri, yiyip içtikleri, giyim kuşamları bize göre daha iyi değildi. Yaşamlarını iyileştirmek için gösterdikleri çaba bizi güvercinlerden mahrum bıraktı. Şu anda üzgün olmamızın sebebi belki de bu değiş tokuştan kazançlı çıktığımızdan emin olmayışımızdır. Endüstrinin nimetleri bize güvercinlerin sağladığından daha çok konfor sağlıyor ama acaba bunlar baharın ihtişamına bir şey katıyor mu ?
TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARIKitabı okudu
"Etik denen şey yazılmaz... Etik, düşünen bir toplumun zihninde gelişir."
Türkçe baskı için sunuşKitabı okudu
Gelin taşkınlar, yeni kitaplarınızı da beraberinizde getirin.
Sayfa 27
Reklam
Acilen bitkilerin ve hayvanların da dahil edildiği yeni bir toplum düzenine geçmeliyiz.
Şunu bir tür nimet olarak görüyorum... Birbirini imha etmiş binlerce bitki ve hayvan türüne, sırf günümüzün bilindik dünyası kurulsun diye, şu tarih bilinci denen şey hiç verilmemiş. Bu tarih bilincinin biz insanlara verilmemesi de bir nimettir. Son bizon Wisconsin'i terk ettiğinde çok az kişi kederlenmişti ve son Silfiyum, periler ülkesinin yemyeşil ovalarına doğru bizonun peşi sıra gittiğinde yine çok az kişi kederlenecek.
Silphium klasik antik çağda baharat, parfüm, afrodizyak ve ilaç olarak kullanılan, tanımlanamayan bir bitkidir.Kitabı okudu
Darwin'in türlerin kökenine dair ilk işareti vermesinin üzerinden bir yüzyıl geçti. Şimdi bizler, bizden önceki nesiller kervanının hiç bilmediği bir şeyi biliyoruz: İnsanlar, upuzun evrim serüveninde diğer canlılarla hep birlikte gelişen akran yolculardır. Bu yeni bilgi bugüne kadar bize, diğer canlılarla bir akrabalık hissi vermiş olmalıydı; yaşamaya ve yaşatmaya dair bir istek vermiş olmalıydı; biyotik teşebbüsün büyüklüğü ve sürekliliği üzerine bir merak hissi uyandırmış olmalıydı.
"Yabanıl doğa, insanoğlunun medeniyet diye adlandırdığı yapay eseri çekiçlediği hammaddedir."
Sayfa 199Kitabı okudu
Toprağı tahrip ediyoruz çünkü onu bize ait bir mülk olarak görüyoruz. Toprağı bizim de ait olduğumuz bir topluluk olarak görmeye başladığımızda onu sevgi ve saygıyla kullanmaya başlayabiliriz.
79 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.