Her şeyin sanal olarak hep birlikte alınabilir ya da reddebilebilir olduğu (beden, seks, mekân, para, haz) bu tuhaf dünyada, her şey ortadadır, fiziksel olarak hiçbir şey yok olmamıştır, ama metafizik olarak her şey yok olmuştur. “Büyü yapılmışçasına" denilebilir, ancak bu, daha çok, büyü bozulmuşçasına olmuştur. Bireyler, önce nasıl iseler, sonradan da tam olarak öyle oluyorlar. Yaşamlarını aşkınlık olmaksızın, imge olmaksızın, başka bir dünya bakımından yararsız, hatta kendileri bakımından ilgisiz bir işlev gibi sürdürüyorlar. Yaptıklarını, başka olasılık olmadığı için daha iyi yapıyorlar, tekil bir anlatıma değer hiçbir kerte, hiçbir öz, hiçbir töz yok. Yaşamlarını işlevsel yaşantılarına ayırmışlar. Yaşamlarının ve başarılarının tam olarak sayısal hesabına yapışıyorlar. Dolayısıyla, gerçekleşmiş, ama aynı zamanda yadsınmış, bozulmuş, benimsenmemiş bir yaşam. Tüm bir olumsuz karşı transferin gerçekleşmesi.