Bir Şehid’in Düşünceleri
Muhammed Şehid KirazEn Eski Bir Şehid’in Düşünceleri Gönderileri
En Eski Bir Şehid’in Düşünceleri kitaplarını, en eski Bir Şehid’in Düşünceleri sözleri ve alıntılarını, en eski Bir Şehid’in Düşünceleri yazarlarını, en eski Bir Şehid’in Düşünceleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
1300 yıl önce meydana gelen bir savaşın
bir ümmetin kaderini ve akıbetini ne denli etkileyebileceğini çok net bir biçimde gördük. Hala da bu hakikatin içerisinde yaşamaktayız. Kerbelâ, hakkın ve bâtılın en hakiki simasıyla, bizlerin önüne serildiği bir meydandır. Zahiren orada bulunan 72 kişilik bir topluluk, 30.000 kişilik bir orduya karşı durmuş ve neticesinde en vahşi şekilde öldürülmüşlerdir. Ancak ilerleyen tarihlere ve günümüze bakıldığında, zahiren param parça edilen 72 kişi, 1300 yıl sonrasında bir halk devrimi yapmış ve
devlet gücüne ulaşmışlardır.
Hz. Abbas bu hakikati şu şekilde beyan etmektedir:
“Gündüzün ortasında, Hüseyin dese ki, ‘Şuan gecedir’,
benim için o an gecedir.” İşte bu aşkın en üst mertebesidir.
“Ben yeryüzünde halife yaratacağım”(Bakara / 30) Allah’ın, kendisinin yeryüzünde halifesi olması maksadıyla yaratığı insandan beklediği, tekâmül etmesi ve kemâle ulaşmasıdır. Her bir insan bu İlahî vazife uyarınca yaratılmış ve Allah insanlara bu yüceliğe erişmesini sağlayacak potansiyeli ve gücü vermiştir.Bu yolda yürümek isteyenler için yol gösterilmiş, kaideler belirlenmiş,idrak etmemiz için akıl verilmiş, örnek olması hasebiyle de Allah’ın içimizden seçtiği Peygamberler ve İmamlar
bizlere aşikâr olmuştur. Bizlerin yapması gereken adım adım Allah’ın rahmetini celp etme yolunda, yorulma nedir bilmez bir çaba sarf etmemizdir. Bu her vicdan sahibi
insanın, kullarını sonsuz bir merhamet ve muhabbet ile seven Rablerinin sevgisine vermesi gereken cevap ve karşılıktır.
Eğer âşık kendisinde maşukundan nişaneler barındırmıyorsa onun aşkı kuru laftan ibarettir.
“Öğrenmenin dorukta olduğu ve algıların sonuna kadar açık olduğu çocukluk döneminde, anadilinin inceliklerini kavrayamadığı takdirde ömür boyu bu eksiğini kapatamaz. Bu eksiklik ise yalnızca kendini ifade etme alanında bir boşluk meydana getirmez. Kişinin yaratıcılık ve üretkenlik manasında da geri kalmasına sebep olur. Çünkü yaratıcılık insanın ancak anadiliyle geliştirebileceği bir yetenektir.”
Sayfa 133Kitabı okudu
“İmam Ruhullah Humeyni’nin buyurduğu gibi: “Her Müslüman bir kova su dökse İsrail’i sel alır.” Bizim bugünkü meselemiz o kovayı elimize almayışımızdır.”
Sayfa 154Kitabı okudu
Malcolm X medya konusunda şunu söylemiştir: “Dikkat edin! Medya, size zalimi mazlum, mazlumu da zalim gösterebilir.” Gerçekten de medyanın böyle bir gücü vardır. Bizler her ne kadar internet çağının gelmesiyle birlikte dünyanın her yerinden haber almamızın kolay olduğunu savunsak da haber almamızı sağlayan yayın organları düşmanın hâkimiyetindedir. Bu yüzden sınır ötesinden alınan haberlerde çoğunlukla olayların esasını değil, emperyalistlerin bu olaylar hakkındaki yorumlarını, bilgi olarak alıyoruz. Onların dost dediklerini dost, düşman dediklerini ise düşman olarak nitelendiriyoruz
"İlmin zekâtı onu başkalarına öğretmektir." Hadis-i Şerifinde bir sınırlama yoktur. İnsanlar ilim sermayelerini bildikleri ölçüde başka kardeşlerine aktarma gayretinde olmalıdır. Bir kelimeyse bir kelime...
Sayfa 12Kitabı okudu
İnsan hem bireysel maslahatı doğrultusunda kendi akıbetinden hem de içinde bulunduğu toplum nazariyesinin maslahatlarından ve akıbetinden sorumludur.
Sayfa 17Kitabı okudu
Peygamberimizin vefatından sonra ortaya atılan fitnelerden biri olan "Kur'an bize yeter" düşüncesi, 1400 yıl sonra IŞİD zihniyetini ortaya çıkartmıştır.
Sayfa 18Kitabı okudu