Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bir Söz Büyücüsü Garcia Marquez

Gene H. Bell - Villada

Bir Söz Büyücüsü Garcia Marquez Sözleri ve Alıntıları

Bir Söz Büyücüsü Garcia Marquez sözleri ve alıntılarını, Bir Söz Büyücüsü Garcia Marquez kitap alıntılarını, Bir Söz Büyücüsü Garcia Marquez en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
ÖNEMLI/ Benim Hüzünlü Orospularım
Bazı kadın okurlar bana yaşlı anlatıcının kişiliğinden hoşlanmadıklarını söylediler –eğilimlerinden, sadık hizmetçisine davranışından, benmerkezci ve olgunluktan çok uzak romantizminden. Şunu belirtmek gerekir ki, böyle bir karakteri ve davranışlarını çizerken romancı bunların onaylanmasını istemiyor, insan davranışını sergileyen yelpazenin en uzak, en aşırı uçlarında neler olabileceğini gösteriyor.
"Aslında edebiyat insanın öğrenmesi gereken bir bilimdir ve yazılan her hikayenin gerisinde 10 bin yıl yatar. Edebiyatı öğrenmek için mütevazı ve alçakgönüllü olmalısınız. Edebiyatın tamamını incelemek, 10 bin yıl önce neler yapıldığını, insanlık tarihinin neresinde bulunduğumuzu bilmek için, yazma sürecinde olabildiğince mütevazılığa ihtiyaç vardır. Sonuçta edebiyatı üniversitede değil, başka yazarları sürekli okuyarak öğrenirsiniz." Gabriel García Márquez
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
Bu noktada, Hispanik dünyada erkeklerin fahişeye gitmelerinin ayıp olmadığını açıklamamız gerek, hatta normal ve makûl bir davranıştır. Pek çok Latin genci erkekliğe ilk adımını parayla çalışan seks işçileriyle atmıştır (anlatıcı da on iki yaşında aynı şeyi yaşamıştır). Ayrıca, García Márquez’in romanlarında, daha önce de gördüğümüz gibi, genelevler her yaştan erkeğin sığındığı, avuntu ve arkadaşlık, aşk olmasa da onun yerine geçecek bir şey aradığı sosyal merkezler, ayrıcalıklı mekânlar olarak işlev görürler. Doksanlık adamın sözleriyle: “Aşkın yokluğunda sizi avutacak şey sekstir.”
... önlerindeki altı ayda kendisi romanını yazarken ailenin maddi durumuyla ilgilenmesini karısından rica etmiş. Odasına dönünce de oturup tutkuyla, günde sekiz saat yazmış, aylar geçtikçe roman başlı başına bir hayat kazanmış, Albay Buendía'yı öldürmesi gereken öğle sonrasında suratı asılmış Gabo'nun, (Gabriel García) o arada Mercedes(eşi) gizlice televizyonu, radyoyu, bir duvar saatini ve bir yumurta çırpacağını rehine vermiş, kira gecikerek ödenmiş, kasaptan veresiye alışveriş edilmiş, zorda kalınınca, yan komşuları olan ve 'Yüzyıllık Yalnızlık' adı verilen romanın ithaf edildiği bir Katalan çift dahil çeşitli arkadaşlarından borç ve duygusal destek alınmıştı.
"Aşkı kovalamak Şahin avlamak gibidir" ... temel fikir, aşkın bir spora benzetilmesidir; av yanlış seçilirse tehlikeyi, savaşları ve dertleri beraberinde getirir.
Sayfa 283Kitabı okudu
"Dahası, eserleri sıklıkla acımasız, hatta alçak bir dünyaya işaret etmesine karşın yirminci yüzyıl edebiyatında başka hiçbir yazar, yaşamın her şeye rağmen güzel ve kesinlikle yaşanmaya değer olduğu gibi basit ama kimi zaman unutulan bir hakikati Garcia Marquez kadar ikna edici biçimde kullanmayı başaramamıştır."
Reklam
Hiç kimsenin saf, günahsız bir geçmişi yoktur; geçmiş, her zaman anlatanın zihninin ve kullandığı aracın eleğinden geçer.
Sayfa 386Kitabı okudu
... epigrafta denildiği üzere kişinin hayatını nasıl hatırladığı, hayatın ham verilerinden daha önemlidir.
Sayfa 376Kitabı okudu
En çok ihtiyaç duyduğu anda kendisine duygusal ve mali destek veren kişilere sebatla sadık kaldı, aynı nedenle medya dünyasındaki ünün ve parıltının sığ büyüsüne ve baştan çıkarmalarına da arkasını döndü. (...)Başkalarıyla olmaktan genelde zevk alan tatlı ve cana yakın bir adam da olsa, karşılaştığı taleplerin ve aldığı davetlerin (ister gerçek ister fırsatçı olsun) yarısına bile katılsaydı, öncelik verdiği şeylere, yani yazmaya, ailesine ve dostlarına ayıracak hiç zaman bulamazdı.
Trajedinin mucizesi, tüyler ürpertici hareketler karşısında acıma duyabilmemizdir, hem haksızlığa uğrayana hem uğratana, hem Othello'ya hem Desdemona'ya.
Sayfa 114Kitabı okudu
Reklam
Yüzyıllık Yalnızlık'ın Rusça çevirisi, García Márquez'in özgün metnindeki sevişme sahnelerini sansürleyen tek çeviridir, bu da bir toplumun bekçilerini sinirlendirecek hususun sadece yazarın siyasi görüşü olmadığına işaret ediyor.
“Yüzyıllık Yalnızlık’ta başından sonuna kadar, alttan alta bürokrasiye karşı bir başkaldırı var, ama bir toplumdaki mağdurların ya da les miserables’ın bakış açısıyla değil de, sıradan kasabalıların; güçlülerin saldırısına uğrayan ve sonunda pes etseler de mücadeleyle, oyunla ve cinsellikle, çalışmayla, ezoterik çabalarla, aşkla ve sadece yaşayarak bir bakıma direnen kişilerin bakış açısıyla. Garcia Marquez, samimiyetsizliğe kaçmadan, lütuf ediliyor duygusu uyandırmadan Latin halkının sıradan hikâyesini yaratarak ve ne idealize edilen kahramanların ne de acınası mağdurların çifte tuzağına düşmeyen ama yine de neşeli olan bir tür aşağıdan tarih ortaya çıkararak Latin Amerika’nın gündelik yaşamına şiirsellik, büyü ve saygınlık katmıştır, bu nedenle de “halkın yazarı” adını hakkıyla kazanmıştır.”
Sonda, F.Castro'nun yorumu..
Labirentindeki General’in ilk baskısı yapıldığında Latin Amerika’nın büyük bir kısmında zorunlu okuma kitabı oldu, sayısız kafe, yemekli davet ve televizyonlardaki yuvarlak masa tartışmalarında konu edildi[237] ve herkesin tutumu farklı oldu. Bekleneceği üzere kitap tarihçiler, özellikle Academia Columbiana de Historia’dakiler arasında ateşli tartışmalara yol açtı, seçkin yazar Germán Arciniegas’ın da aralarında olduğu bazı kişiler romanı saygısız buldular ve hem Bolívar’ı kadın peşinde koşan biri hem de Liberator’u bedeni hastalıklar ve acılar içinde harap olmuş biri gibi gösterdiği için reddettiler. Rohter de Meksika’da yaşayan Salvadorlu bir gazeteci olan Carlos Ramos’tan benzer bir alıntı yaptı: “Bu kitabı yazarken García Márquez Latin Amerikalıları sahip olduğumuz pek az kahramanın birinden yoksun bırakmıştır”; ama zevk alarak okuduğunu da itiraf etti.[238] Kolombiya Devlet Başkanı Belisario Betancur (1982-86) da roman hakkındaki düşüncelerini açıklamaya gerek gördü, onun sayfalarında ‘bitmek bilmeyen bir boşluk duygusu, yön eksikliği ve kendimizin çektiği, başkalarına da bulaştırdığı tutarsızlıklar karşısında korku’ gördüğünü belirtti.[239] Fidel Castro ise Liberator’u ‘putperest’ gösterdiği için kitabı övdü.[240]
Bozulmuş bir dünyada hiç kimsenin bir ötekinden daha büyük bir yetkeyle konuşma hakkı yoktur.
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.