Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bir Zamanlar Bir Kadın Sevmiştim

Fahrettin Bilge Keyvanoğlu

Bir Zamanlar Bir Kadın Sevmiştim Sözleri ve Alıntıları

Bir Zamanlar Bir Kadın Sevmiştim sözleri ve alıntılarını, Bir Zamanlar Bir Kadın Sevmiştim kitap alıntılarını, Bir Zamanlar Bir Kadın Sevmiştim en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hani bazı anlar vardır, insan o anı ilerde hatırlayınca cennetten bir anı yeniden yaşamış gibi hisseder,öylesine sonsuz anlardır. Annemizin kucağında yatışımız, balkonda otururken işten dönen babamızın el sallayarak eve doğru gelmesi,küçük kardeşimizin ilk adımları, rahmetli halamızın pişirdiği patatesli yemekler, daha lisede okurken kaybettiğimiz bir arkadaşımızla omuz omuza çekildiğimiz fotoğrafın anısı,çocukluğumuzun cennet yüzlü yaşlıları,dayımızdan aldığımız bayram harçlığı.....
Konuşmak, insanları tanımanın bir biçimidir çünkü kelimeler insanların gönlündeki malzemelerin somutlaşmış halleridir.
Sayfa 140Kitabı okudu
Reklam
Benim zamanımda ne vermeye ne de yırtmaya cesaret edemediğim mektuplarım varken, şimdiki gençlerin kısacık bir mesajı düşünmeden atıp hemen bir ilişkiye başlamaları bana çok ciddiyetsiz geliyor. Aşk,hayatın mazeretiyken başlangıç kısmının bu kadar düşünülmeden, bu kadar hissiyatsız, bu kadar hazırlıksız geçmesi mümkün gelmiyor bana bir türlü.
Hiçbir zaman tam veya tamamlanmış hissetmeyiz. Sadece yanında huzur bulduğumuz insanlar buluruz bazen. O da şanslıysak. Fakat bu huzur da mutluluk da en kötü ihtimalle son nefesimizi verirken yerini yine yalnızlığa bırakır.
Sayfa 109Kitabı okudu
İnsanlar süslemeyi sevmektedir. Hatta o kadar çok sevmektedirler ki en kötü, en lanetli şeyleri bile süslemekten zevk alırlar. Birbirlerini öldürdükleri, kadınları erkeksiz, çocukları babasız bıraktıkları,yaralandıkları, delirdikleri savaşları kahramanlık öyküleriyle süslerler. Krallıklarına herhangi bir ad vererek halkı hesap vermeden, kitabına uydurarak ezebildikleri siyasetle süslerler. Cinayetlerine aşk, namus gibi süslerle mazaret bulurlar. Tefecilikle, dolandırıcılıkla kazandıkları paraları üstlerine aldıkları pahalı kıyafetlerle,diktikleri devasa köşelerle süslerler. İçlerinde en ufak bir sevgi kırıntısı bulunmayan evlerini yeşil bahçelerle süslerler. En kırıcı, en yaralayıcı sözlerini yalanlarla süslerler. Ölülerini de hayattayken akıllarına bile gelmeyecek nutuklarla süsleyip kendi vicdanlarını rahatlatarak gömerler.
Fakirsen ve kendi iradenle seçmediğin bir hayatın seçmediğin zindanlarında, sen dünyaya gelmeden çok önce örülmüş duvarların arasında yaşiyorsan bu dünyada nefes alıp vermenin bir manasi yoktu. Bunun farkında bile olmadan yıllarca kıyıda köşede ömür çürüten insanlar ne için çekiyorlardı ki bu hayatı? Aşk mı? Kaç kişi aşkın sefasını sürebildi ki bu dünyada?
Reklam
Her daim planlarla yaşayan,ondan beklenenleri yapmakla mükellef olup ötesini çok fazla düşünmeyen insanlar,bazen sebepsiz bir işe kalkışınca bunun sadece içlerinden geldiğini söylerler.
İnsan, alışılmışın ter yönüne kafasını kaldırıp baktığında hayatı fark ettiği kadar kendisini de fark edebiliyor.
Sayfa 103Kitabı okudu
Pişman olmayacak bir insanoğlu var mıydı bu dünyada, fanusundan çıkıp yaşayamadığı her saniye için ? Bizim şimdi halinden hiç şikayet etmeden birilerinin öngördüğü veya çizdiği şekilde yaşayıp hiç sesini çıkarmadan ölen bu balıklardan bir farkımız yok mu sahiden ?
Ölüm bize saçlarımız ağardıktan sonra uğrayacak bir mefhum olmalıydı. Kavganın ortasında ölüm, kavgadan vazgeçmek demekti.
Reklam
Mutluluğumuzu da sevgimizi de kaybettik işte. Gerçeğin ne kadar olağanüstü olduğunu unutunca sıradanlığın esiri oluyor insan.
Bak ne diyorum Sen de hayallerde değil Hayallerin gerçek olduğu yerde yaşa Çünkü ben seni orada bekliyorum.
Bir şehirde on yıl yaşamak,o şehirde büyümek demektir. En derin sırlarını saklayan şehir, sana yeni sırlarını birer birer öğrenip yine onunla paylaşırken. Zamab, şehri de seni de değiştirir, birbirinizden uzaklaştığınızı sanırken daha çok yakınlaşırsınız. O şehirde büyümek, o şehrin seninle büyümesi demektir.
Sayfa 169Kitabı okudu
İnsan,insan olarak kaldığı sürece ne yaptığının, ne işe yaradığının bir önemi yoktu ona göre. İnsanı insanlıktan çıkaran tek şey başka bir insanla karşılaşmasıydı.
24 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.