Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkiye'de Biyolojinin Gelişimi ve Tarihçesi

Biyolojinin Gizemi

Ali Demirsoy

En Eski Biyolojinin Gizemi Gönderileri

En Eski Biyolojinin Gizemi kitaplarını, en eski Biyolojinin Gizemi sözleri ve alıntılarını, en eski Biyolojinin Gizemi yazarlarını, en eski Biyolojinin Gizemi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bilim tarihimiz konusunda yazılı kaynaklar yok denecek kadar azdır. Bu nedenle, eğitimimizde çoğunluk yabancı kaynakları kullanırız. Geçmişte ne oldu ne bitti, nerede ne hata yaptık, ne eksik kaldı, neyin yanlış olduğunun yeterince farkına varamadık. Hızla dijital bir ortama geçtiğimiz bir dönemde eğer geçmişe ilişkin bilgileri hızla yazılı hale getiremezsek, bu bilgilerin geleceğe aktarılması zor olacaktır.
Hiç kimse, sadece yaşamak ve soyunu sürdürmek için, milyarlarca yılın ürünü olan, yaşam dediğimiz karmaşık ve ilginç ağı tahrip etme hakkına sahip değildir. Hiçbir politikacı, hiçbir siyasi irade ve hiçbir çıkar grubu, sorumsuzca davranma yetkisine ve hakkına sahip değildir.
Reklam
Bu yaşlı dünya, artık bu yükü kaldıramıyor, ortamı hem sağlıklı tutma hem gerekli üretimi elde etme, bilinçli bir biyoloji eğitimini gerektirmektedir. Ne yazık ki bu güne kadar, çeşitli kurumlarla ve özellikle Milli Eğitim Bakanlığıyla yaptığımız temaslar istenen sonucu vermedi. Bu yöndeki eğitim ve öğretimin çağdaşlaştırılması bir yana, evrensel bilimlerle, hatta bilimle ilgisi olmayan birçok konu zorunlu ders olarak konurken, biyoloji dersleri, orta eğitimde seçmeli statüye alındı. Eğer bu yanlış ve eksik kararda ısrar edilirse, böyle bir yaklaşımın sonuçlarını, toplum olarak, acı çekerek yaşamaya hazır olmalıyız.
Kalıtsal ıslah nedeniyle uzun ve sağlıklı yaşayan, kalıtsal hastalıklardan arınmış, az mekânda bol ve çeşitli ürün üretebilen teknolojiyi geliştirmiş toplumların, bunlara kavuşamamış, sadece tüketici ve çevreyi kirletici toplum olarak devam etmeye ısrarlı olanlara gerekli saygıya gösterecekleri, hatta soylarını sürdürme hakkı vermeleri kuşkuludur. Yarın çok geç olabilir.
Prof.Dr. Fazıla Şevket Giz'in kürsü başkanlığı sırasında, zoolojiyi kürsüsünü çok sarsan bir olay cereyan etmiştir. Bu olay Başbakan Adnan Menderes'in, Süleymaniye Camiisinin manzarasını kapatıyor düşüncesi ile ve ani bir kararı ile Botanik ve Zooloji binalarının üst katlarını yıktırma olayıdır. Tabii, bu sırada her iki kürsü de yerlerinden ayrılmak zorunda kalmışlardır. Bu durum hem öğretimi ve hem de araştırmayı geniş ölçüde aksatmıştır.
12 Eylül 1980 darbesinden sonra 6 Kasım 1982 tarihli 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu çıkarılmıştır. Bu yasayla çağdaş, demokrat ve özerk üniversite yapısı büyük ölçüde yok edilmiştir. YÖK yasasıyla birlikte üniversitelerde toplu tasfiyeler başlamış, akademisyenler susturulmuş, öğrencilere disiplin cezaları verilmiştir. Özerklik büyük ölçüde ortadan kaldırılmış, yöneticiler atamayla gelmiştir.
Reklam
Bugün evrensel bilimle ilgisi olmayan birçok konu, orta eğitimde zorunlu olurken, biyoloji dersleri ve onunla ilişkin olarak biyoloji sınıfları kapatılmaktadır. Ne acıdır ki, Atatürk Cumhuriyeti'nde, bazı fakülte ve bölümlere atanan bazı yöneticiler, bugün, biyolojinin bir anlamda felsefesi de sayılabilecek evrim bilimine kısıtlamalar ve fütursuzca yasaklar getirmişlerdir. Bu nedenle bu ülkede yaşayanlar, bu zenginliği kullanarak, bilimsel olarak hicbir türün ıslahını dünya çapında başaramamış, onun onurunu yabancılara bırakmıştır.
Yüce Atatürk, bilim toplumuna dönüşmek için kurumları kurmuş; ancak onları yönetecek ve bu düşünceyi etkinlikle sürdürecek yeterince aydın kişiyi hazırlamaya zamanı yetismemistir. Daha sonraki politik kuşaklar da ne yazık ki çok defa çıkarları için, bilim gerçeğini, özellikle temel bilim gerçeğini göz ardı etmişlerdir.
Sayfa 107Kitabı okudu
Atılan her adımda, olayların biyolojik etkisi düşünülebilseydi, nüfus patlamasından, çevre kirlenmesinden,kalıtsal hastalıklardan, şehirlerin mimarisinin bozulmasından, beslenme bozukluklarından vs.’den meydana gelen sorunların büyük bir kısmı ortaya çıkmamış olacaktı.
Sayfa 104 - Asi-kitapKitabı okudu
·
Puan vermedi
Gerçek Bir Bilim Adamı
Kitabı okurken iki şey diyeceksiniz. Birincisi; Her ne kadar olumsuzluklarla dolu durumlardan geçmiş olsak da, bu ülkeden ne değerli insanlar geçtiğini görüp "Vay benim ülkeme!" Diyeceksiniz. İkincisi ise; Osmanlı'dan kalan halkın ne denli cehalet ve bilim karşıtı olduğunu görüp "Vah benim ülkeme!" Diyeceksiniz. Ülkemizdeki biyoloji tarihini öğrenmek için bu takriben 120 sayfalık eserin yeterli olduğunu düşünüyorum ben.
Biyolojinin Gizemi
Biyolojinin GizemiAli Demirsoy · Asi Kitap · 201939 okunma
19 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.