Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Biz Böyle Güzeliz

Ahmet Turan Alkan

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Gebersin teres
Kalaycılığın rağbetini yitirdiği demlerdeyiz. Kalaycı Niyazi işsizlikten dükkana uğramaz olmuş, üç beş kuruşluk işi çırağına bırakıp kahveye postu sermiş domino tavla ile vakit öldürmekte. Oyunun en civcivli yerinde kahveye nefes nefese bir çocuk giriyor, -Niyazi emmi, Niyazi emmi, sizin eve hırsız girdi! Niyazi emmi, "lâhavle" çekip zarları sallıyor, -Kilitleyin kapıyı üstünden, acından gebersin teres!
Ötüken Yayınları 1.baskı
Kokuların olmadığı bir dünya
Kokuların olmadığı bir dünyada yaşıyor olabilirdik pekâlâ. Hüznün bile resmini yapabilen bir ressam günün birinde bulunabilir ama altında kuru tezek yanan bir sacın üstünde pişen yufkanın kokusunu resmedecek sanatçı anasından hiç doğmayacaktır. Koku ne işe yarar öyleyse; yoksa gülün gülden nâzik hâtırı için mi yaratılmıştır? Koku vardır çünkü eşyâyı niteler; eşyânın öteki boyutudur; eşyânın ve bütün varlıkların bir başka mânâsı kokusunda olsa gerektir.
Sayfa 171 - Ötüken Yayınları 1.baskı
Reklam
40 yıllık arkadaşını taşlar mı :)
Kuyunun başına vardım Allah yarattı demeden şeytanın kafasına kafasına taşları ekleştirince ol cânibden bir feryad geldi ve şeytan "yandım anam, etme Kösemet, ocağına düştüm Kösemet" diye yalvarmaya başladı!.. Sözün tam burasında Tufan bey dayanamıyor, "Ayıp etmişsin Kösemet" diyor. -Niye ki Tufan dayı? -İnsan kırk yıllık arkadaşını taşlar mı bre vicdansız!
Ötüken Yayınları 1.baskı
Yüzme Bilmezsin
Üzerinize âfiyet denizde çimmekten, güneş altında fırına sürülecek imambayıldılar gibi yağlanmaktan, gürültülü müzik altında serseme dönmekten ve bir şezlong gölgesinde elime bir kaldırım kitabı alıp pineklemekten oldum olası nefret ederim efendim. Hâl böyle olunca kolalı gömlek, kravat ve pantolonunu ancak yatağa girmeden önce çıkarmaya razı olan yönetmelik takıntılı mütekaid memurlar gibi Bodrum"daki mevcudiyetim de abes bir vaziyet teşkil ediyor. Nitekim motel resepsiyonistinin amcasıyla tavla atıyorduk; bu durumu fark etmiş olmalı ki, "madem yüzme bilmiyordunuz öyleyse kavağa niçin çıktınız beyefendi?" diye espri yapmış; ben yarım saat sonra anladım.
Ötüken Yayınları 1.baskı
Siyasetçi Olmak :)
Hafazanallah; diyelim ki seçimi kazandım; Eyvah ki ne eyvah! Elveda serserilik saatleri, elveda sevmediğin adamlarla yüzyüze gelmemek lüksü, elveda yüz gram çekirdekle şehrin ana caddesinde kaldırıma çekirdek kabuğu tükürerek sağa sola bakınıp yaylana yaylana gezinme saadetleri, elveda cep telefonu taşımama kabadayılıkları, elveda hürriyetim. Sabahın köründe deliler gibi ayağa zıplayarak fırıncıya, lokantaya, çöp ekiplerine baskın kontroller yapacak adam mıyım ben? Kuşluğun sekizinden yatsı saatlerine kadar kapısı açık bir makam odasında, sellemehüsselâm her gelenin derdini dinleyen, herkese güleryüz gösteren, "yapacağız, edeceğiz, cart olur, curt olur" diye ayak üstü kırkiki yalan söyleyen bir adam düşünün; bu kişi ben olabilir miyim? Asla!
Ötüken Yayınları 1.baskı
Ekmek Râyihâsı
Tâze ekmeğin râyihâsı, buğdayın aslen bir cennet meyvesi olduğuna delildir; ekmek hep güzel kokar. Teknede mayalanan hamurun geniz yakıcı ekşimtırak kokusunda ekmeğe ve emeğe selâmın sesi vardır.
Sayfa 171 - Ötüken Yayınları 1.baskı
Reklam
Egzoz Dumanı
Yanık egzoz dumanı, bize endüstri ihtilâlinin henüz sona ermediğini ihtar etmektedir; yerin yedi kat dibinde petrolleşmeye âmâde mineral gölleri olduğu müddetçe azman petrol şirketleriyle otomotiv sanayii hokkabazları bize bu kokuyla yaşamamız gerektiğini hep hatırlatıp duracaktır.
Sayfa 171 - Ötüken Yayınları 1.baskı
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.