Biz Ne Tür Yaratıklarız?
Noam ChomskyBiz Ne Tür Yaratıklarız? Gönderileri
Biz Ne Tür Yaratıklarız? kitaplarını, Biz Ne Tür Yaratıklarız? sözleri ve alıntılarını, Biz Ne Tür Yaratıklarız? yazarlarını, Biz Ne Tür Yaratıklarız? yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eğitime gelirsek, J. Dewey çocukları "özgürce ve akıllıca değil, randıman için" çalışmak üzere eğitmenin "bağnaz ve ahlak dışı" olduğunu ileri sürer. Bu durumda öğrencilerin faaliyeti özgür değildir, çünkü özgürce katılım söz konusu değildir. Aydınlanma'ya kadar uzanan imgeyi kullanacak olursak eğitim bir kabı suyla doldurma meselesi değildir -ayrıca hepimizin deneyimlediği gibi her yanından su sızdıran bir kaptır bu. Daha ziyade yine Humboldt'an ödünç alacak olursak, öğrencilerin yaratıcı kapasiteleri ve hayal güçlerini tatbik edip geliştirerek ve keşfetmenin hazzını yaşayarak kendilerine özgü yollarla onunla birlikte ilerleyecekleri bir diziyi oluşturma olarak tasavvur edilebilir.
Hakiki bir demokratik sistem Humboldt'ün idealini başarmaya çalışacaktır. Bu sistemin karakteri, yine Rocker'dan alıntılarsak, "el birliğine dayalı emeğe ve şeylerin toplumun çıkarına uygun planlı yönetimine dayana özgür erkek ve kadın gruplarının ittifakı olabilir.
Neo-demokrasi daha genel bir biçimsel haklar sistemi içinde özgürlükten bir azınlığın faydalandığı ve güvenliğin tam anlamıyla sadece seçkinler için varolduğu bir sistemdir. Hobbesçu anlamda özgür bir toplumdur; yani Hobbes'un açıklamasına göre, "istediğim şeyi yapmakta engellenmediğim" ve "sadece sonuçlarından korktuğum için bir şeyi yapmamayı tercih ediyorsam bunun o şeyi yapmakta özgür olmadığım anlamına değil sadece yapmak istemediğim anlamına geldiği ve böylelikle yine de özgür olduğum" bir toplumdur bu. Buradaki seçim açlık ve esaret arasında ise ve hiçbir şey tercihimizi engellemiyorsa, o halde özgürüzdür; açlığı tercih etmiyorsak sadece sonuçlarından korktuğumuz içindir.
Amerikan Anayasası'nda yapılan Beşinci Tadilat "kişilerin" haklarını garanti altına alır. Özellikle kişiler "hukuk kuralları gereğince yargılanmaksızın yaşamları, özgürlükleri veya mülklerinden yoksun bırakılamazlar"; kökeni Magna Carta'ya kadar uzanan hükümlerdir. Fakat "kişi" kavramı keskin şekilde sınırlandırılmıştır. Gayet açık şekilde Yerli Amerikalıları veya köleleri kapsamaz, kadınları da kapsamaz. Amerikan kolonileri tarafından devralınan Britanya teamül hukukuna göre kadınlar temelde mülktü; babaları tarafından kocalarına teslim edilen mülklerdi. Hakim anlayış birkaç yıl sonra Kant tarafından şöyle ifade edilmişti: Kadınların "sivil kişilikleri" yoktur, zira geçinmek için yine "sivil kişilikten" yoksun olan çıraklar ve hizmetçiler gibi başlarının yaptığı işlere bağımlıdırlar.
Şüphesiz dil de tıpkı kıyafet tarzı, yüz ifadeleri, duruş ve pek çok başka şey gibi bazen iletişim için kullanılır. Fakat dil tasarım özellikleri, dil ile düşünceyi özdeşleştiren Humboldt kadar ileri gitmesek de, dili esasen düşüncenin bir aracı olarak gören zengin geleneğin doğru olduğunu gösteriyor.
Her şeyden önce dilin bir amacının olduğunu düşünmek tuhaftır. Diller insanların tasarladığı aletler değil; görme, bağışıklık veya sindirim sistemi gibi biyolojik nesnelerdir. Bazen bu organların bir işlevi olduğu, bir amaca hizmet ettiği söylenir fakat bu nosyon hiç de açık değildir.