Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Biz Profesörler

İlhan Arsel

Biz Profesörler Gönderileri

Biz Profesörler kitaplarını, Biz Profesörler sözleri ve alıntılarını, Biz Profesörler yazarlarını, Biz Profesörler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
222 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 saatte okudu
Biz Profesörler
Prof.Dr.
İlhan Arsel
İlhan Arsel
'in okuduğum onbirinci kitabı, kitapta özellikle otuz yıl gibi uzun bir süre Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde görev yaptıktan sonra görevi esnasında Arap Türk kültürü Din konusunda kendisi ile aynı görüşte olduğunu beyan eden kimi meslektaşlarının Üniversiteden ayrılması ile birlikte aleyinde basın yayın organlarında
Biz Profesörler
Biz Profesörlerİlhan Arsel · İnkılâp Kitabevi  · 199226 okunma
Meşrutiyet yıllarında Türkçe’yi ve Türklük bilincini canlandırmak isteyenlerin başına gelenler yakın tarihimizin acı anılarıdır. Bir za­manlar Hüseyin Cahit (Yalçın). «Köhne Arapça kitapların okutulma­sına son vermek, Batı’nın bilim kitaplarına yönelmek gerektir» dedi di­ye nerede ise çevresindekiler tarafından boğazlanacaktı.
Sayfa 196 - İnkilap Kitapevi 2.Baskı 1987Kitabı okudu
Reklam
Yeryüzünde bir başka toplum gösterilemez ki, biz Türk’ler kadar öz benliğini yitirip mensup bulunduğu din içerisinde erimiş olsun. Bir başka müslüman toplum yoktur ki, biz Türk'ler kadar ulusal gelenek ve niteliklerini, dilini, tarihini ve her şeyini İslâmiyet adına unutsun ve kendinden olmayan bir kılığa bürünsün. Ve üstelik bununla da kal­mayıp, dini uygulayacağım diye kendi öz ceddinin ruhuna tükürsün.
Sayfa 165 - İnkilap Kitapevi 2.Baskı 1987Kitabı okudu
Voltaire
Voltaire akıl çağını oluşturan, insan aklını her türlü kölelikten ve özel­likten ve özellikle din kitaplarının tutsaklığından kurtaran, inanç ve düşünce özgürlüğünün temellerini atan, insanlar arasında din ve inanç farklılıklarından doğma düşmanlıkları gidermeğe çalışan, emsalsiz bir kültür ve uygarlık gelişmesine katkıda bulunan, büyük düşünürlerden biridir; AKIL ÇAGI’nın en büyük mimarıdır.
Sayfa 163 - İnkilap Kitapevi 2.Baskı 1987Kitabı okudu
Hülle konusu!
Hülle sistemine göre, koca’nın «üç talak» ile boşadığı bir kadının, eski kocası ile tekrar birleşebilmesi için önce başka bir adam­la evlenmesi, onunla cinsî münasebette bulunması ve sonra ondan boşanması ve ancak bu taktirde eski kocası ile yeniden evlenmesi mümkündür.
Sayfa 156 - İnkilap Kitapevi 2.Baskı 1987Kitabı okudu
Türk halkını fikren, kültürce ve benlikçe, dili bakımından geliş­tirmek amaciyle Kur’ân’ı Türkçe’ye çevirmek, Tanrı’yı Türklere Türk­ çe konuşur göstermek, İslâm’ı Türk niteliklerine uydurmak fikri, Kaşgarlı Mahmud ve ondan dokuz yüzyıl sonra Atatürk, hariç, hiç bir dönemde hiç bir aydınımızın aklının kenarından geçmiş değildir. Geç­mek şöyle dursun, fakat aksine, Türk din adamı ve Türk aydını Kur’ân’ın Arapça’dan gayrı dillere (ve Türkçe’ye) çevrilemeyeceği, ibade­tin Arapça’dan başka dilde yapılamayacağı savaşını vermiştir.
Sayfa 135 - İnkilap Kitapevi 2.Baskı 1987Kitabı okudu
Reklam
Hatırlamak yerinde olacaktır ki Türk din adamı ve Uleması Arap kandırmalarına boyun eğerek, ve hiç kuşkusuz kendi çıkarlarını dü­şünerek Kur’ân’ı Arapça’dan başka dillere ve özellikle Türkçe’ye çe­virmenin dinsizlik, kâfirlik olduğunu kabul etmiştir. Bundan dolayıdır ki İslâm’a girdiğimiz tarihten bu yana Kur’ân’ı Türkçe'ye çevirtmemiş, çevirmek isteyenleri (ve ibâdeti Türkçe yaptırmağa çalışanları, örne­ğin Kaşgarlı Mahmud’u) susturmuş, her halükârda Kur’ân’ın Türkçe çevirisi değil, fakat ancak «Meâl’i» olabileceği fikrini yerleştirmiş­tir. Ve bu olumsuz tutumu ile, Arap milliyetçisinin bu konudaki id­dialarına destek olmuştur. Her ne kadar «meâl» şeklinde tek tük Kur'ân baskısına rastla­nırsa da bunlar Kur’ân’ın «Türkçe» çevirisi olarak sunulmuş ve oku­tulmuş değildir. Daha başka bir deyimle Batı'da olduğu gibi din kitap’ının ulusal dine çevrilmesi ve ulusal dinde belletilmesi diye bir şey söz konusu edilmemiştir.
Sayfa 133 - İnkilap Kitapevi 2.Baskı 1987Kitabı okudu
fıkra gibi :))
Kilise de vaaz veren yaşlı bir Papaz, kendisini dinleyen dindaşla­rına şöyle diyormuş : «...Bizi kötülüklere sürükleyen birtakım kuduz köpekler vardır ki ta içimizde tüner ve engel olmadığımız sürece bizlere hükmeder. Bunlar KISKANÇLIK, HASET, ŞEHVET gibi şeylerdir ve her biri en azılı şeytandan da beterdir. İçimizdeki bu kuduz köpek­leri teker teker öldürmedikçe selâmete çıkmamız ve cennetlik olma­mız mümkün değildir. Örneğin, ben kendim, uzun yıllar uğraştım ve bunda başarılı oldum; kıskançlık denen o kuduz köpeği boğdum; hele o şehvet denen en azılı köpeğe gelince onu da ezdim, yok ettim, işte şimdi rahata eriştim». Konuşmasının tam bu noktasına gelince, arka sıralarda oturan birisi dayanamamış kalkmış Papaz efendiye şöyle haykırmış : «...Muhterem peder, bana öyle geliyor ki o sonuncu kö­peği siz kendi ellerinizle öldürmediniz, fakat o kendi eceliyle öldü.»
Sayfa 126 - İnkilap Kitapevi 2.Baskı 1987Kitabı okudu
Belirtmek istediğimiz şudur ki...
Belirtmek istediğimiz şudur ki kendini aydın kabul eden kişilere düşen görev, Tanrı’nın yüceliği fikrini zedeleyici, ya, da insan varlı­ğını ve haysiyetini küçültücü, her girişimi eleştirmek ve gözler önüne sermektir, velev ki bunlar Kur’ân âyet’leri ya da hadîs ve sünnet hü­kümleri olsun. Batı dünyasının aydınlarının daha Ortaçağ döneminde yaptıkları bu olmuştur. Onların akılcı bu uğraşıları sonucudur ki «keyfî, korku­tucu, insanları birbirlerine saldırtıcı, kaderin oyuncağı haline getirici, vs» bir Tanrı anlayışından, insanları sevgi kaynağında birleştirici, ve inanç farkı ne olursa olsun kardeşlikte birleştirici bir Tanrı anlayışına geçme şansı doğmuştur. Söylemeye gerek yoktur ki bu şans, insan varlığını sonsuz gelişmeye doğrultacak olan bir fırsattır. Batı dünya­sı, bu idealden henüz çok uzak olmakla beraber, akıl çağının mimar­ları sayesinde yöneldiği yola girmekle olumlu sonuçlara ulaşma şan­sına sahiptir. Bizim mensup bulunduğumuz Şeriât dünyası ise, daha henüz akıl çağı’nın eşiğine adımını atmamıştır ve öyle görünüyor ki Ortaçağ ka­fa yapısını terketmemekte kararlı Biz Profesörler yüzünden daha uzun zaman atamayacaktır.
Sayfa 125 - İnkilap Kitapevi 2.Baskı 1987Kitabı okudu
Şeriâtcının kutsal niteliklerle sunduğu bu hükümlere göre Tanrı...
Profesör Gölpınarlı'nın, Kur’ândaki Necm suresi'nin beşinci (ve sonraki) âyetleri açıklayan hadîs’in yukardaki özetini ya da tamamını dikkatle okuyacak ve mantık süzgecinden geçirecek olursanız görür­sünüz ki bütün bunların kapsamında Tanrı'yı güç durumlarda kılıcı sonuçlar yatmaktadır. Çünkü Şeriâtcının kutsal niteliklerle sunduğu
Sayfa 125 - İnkilap Kitapevi 2.Baskı 1987Kitabı okudu
185 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.