Boğucu Kültür
Jean DubuffetSözler ve Alıntılar
Kültür, kültürlü olanı bilgi(lilik) yanılsamasına düşürür, bu ise çok tehlikelidir, zira bilmeyen biri arar ve tartışır, ama bildiğini sanan biri halinden memnun uyur.
Halk artık sanatsal yaratıya değil, bazı sanatçıların çevresinde reklam yaygarasıyla yaratılan yapay saygınlığa saygı göstermeye çağrılıyor. Eserleri soruşturmak gelmiyor halkın aklına, sadece onları taşıyıp yayan reklam kanallarını soruşturmak geliyor. Yalnız halkın değil bizzat sanatçıların tutumları da, kültürel propagandanın gerçekleştirmeye çalıştığı, asıl değerin reklama verilmesi olayından dolayı değişime uğruyor. Onlar da reklamın eserlerin içeriğinden önce geldiğini düşünme noktasına geliyorlar. Ve böylece, reklamı eserin —yaratıldıktan sonraki— niteliğine bağlı sayacak yerde, eseri —yaratılma sürecindeyken— yapılmasına vesile olacağı reklama bağlı sayma durumuna düşüyorlar.
...zamanla sözcükler de altın paralar gibi değişiyor işte, onlar gibi aşınıp hafifleyerek değil de fazla el değiştirdikleri için kirlenip ağırlaşarak.
Kültür hep aynı yönünü, bireyi topluluğa kul edici niteliğini korur; sunulan ölçek ne olursa olsun, bireyci buna boyun eğmeyi daima reddedecektir.
Güzel, topluluk yanlısı örtülü bir anlam taşır; güzel bana verilmiş bir buyruktur, beni yakalamak üzere atılan bir ağdır, zihnimin gidip istediği yerde coşmasını engel olmak için. Güzel'in ortaya çıktığı yerde dürbünüzü alıp arkasına bakın. Arkada değneğiyle öğretmen, onun arkasında da jandarma vardır.
Kültür norm arayışındadır, kollektif katılım peşindedir, anormali defetmeye çalışır. Yaratıcılık ise, aksine, istisnai olanı, sıradışını, biriciği amaç edinir.
Sayfa 65Kitabı okudu
Fıkır fıkır kaynayan kalabalığın aniden bir toplumsal vücuda dönüştüğü, bir anda sayısızlığını yitirip yok olduğu, tek bir varlık haline geldiği o kritik ana karşı çok dikkatli olalım. Tek, ama nasıl bir varlık? İde düzeyinde, mitsel, kafasız bir varlık.
Sayfa 72Kitabı okudu