Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Boşluk-Hiçliğin Tuhaf Fiziği

James Owen Weatherall

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
liebniz'in de tartıştığı gibi, eğer mutlak uzayın varlığı, orijinal evren ile kaymış evrenin fiziksel olarak önemli bir şekilde farklılık göstermediğini ima ettiyse, tanrı evreni yaratırken evrendeki bütün cisimleri mutlak uzayda nereye koyacağına ilişkin bir seçim yapmış olmalıydı. ve bu tercih tamamen keyfi olurdu: tanrı, herhangi bir fiziksel niceliği değiştirmeksizin farklı bir biçimde yapabilirdi. liebniz'e göre bu imkansızdı. çünkü bu, yeterli neden ilkesi olarak adlandırdığı, önemli bir neden olmaksızın kendisinin ikinci ilkesini ihlal etmek olurdu. bu ilkeye göre kabaca, tanrı belli bir nedeni olmaksızın değişiklik yapamazdı. keyfi davranmak, onun sonsuz rasyonelliğiyle tutarsızlık oluştururdu. ve yine, mutlak uzay imkansızdı.
Sayfa 44
Hiçbir şey, şeylerin yokluğu değildir; şeylerin sadece olası bir konfigürasyonudur.
Reklam
Maxwell'e göre hava ses için neyse, esir de elektromanyetik alan için oydu. Yani elektromanyetik alan, elektrik yüklü veya mıknatıslanmış (titreşen viyolonsel telleri tarafından üretilen müzik gibi) nesneler tarafından üretilen titreşimlerdir. Bu titreşimler, müziğin kulak zarımızı titreştirmesi gibi doğdukları noktadan uzakta diğer şeyleri etkilemek için hareket eder, diğer yüklü veya mıknatıslanmış nesnelerin hareket etmelerine neden olurlar.
Günümüzde fizikçiler arasında yer çekimi dalgalarının mümkün olmadığı lakin kendi evrenimizde çevrede gezindikleri konusunda geniş fikir birliği bulunmaktadır. Fizikçiler, yıldızların patlayarak süpernova olduklarındaki gibi olaylarla oluştuklarına inanmaktadır. Çoğu fizikçi, yer çekimi dalgalarının büyük patlamadan (big bang) hemen sonra evrenin ilk zamanlarından beri üretilmeye başladığına ve bunların günümüzde evrende seyahat ettiklerine inanmaktadır. Yer çekimi dalgaları, Newton yer çekiminin tam zıddı olan genel izafiyet kuramının yeni temel tahminlerinden biri olarak görülmektedir. Yakın zamana kadar, hikayenin sonu buraya kadardı: Bir asır önce tahmin edilmiş, bulunmaları için milyarlarca dolar sarf edilmiş ve ön yıllar boyu emekler adanmış olsa bile herhangi bir yer çekimi dalgası hiç gözlenmemisti. Fakat 14 Eylül 2015 günü, sabahın erken saatlerinde bu durum değişmiştir. İlk kez, biri Louisiana ve diğeri Washington'da olmak üzere iki ayrı Lazer Girişimölçer Kütleçekimsel Dalga Gözlemevi (Laser Interferometer Gravitational-Wave Observatory, LIGO) tesisinde yerküremizden geçmekte olan bir kütleçekimsel dalganın sinyalleri kaydedilmiştir. Bu sinyallerin analiz edilmesiyle, dalganın bir milyar ışık yılı mesafede üretildiği, iki karadeliğin birbiriyle çarpışarak uzay ve zamanda bir dalgalanmaya sebep olduğu ortaya çıkarıldı. Bu keşif, teorinin tanımladığı bir uzay - zaman yapısı da dahil olmak üzere, genel izafiyet için güçlü bir kanıt teşkil etmektedir.
Sayfa 104Kitabı okudu
Maxwell, elektromanyetik radyasyonu ilk kez ortaya attı­ğında, esirin belirli bir osilasyon türü olduğunu anladı. Göreliliğin ortaya çıkışıyla birlikte bu dalgalar yeniden yorumlandı: Artık elektromanyetik alanın kendisi bir tür varlıktı ve benzer elektromanyetik olaylar üretmek için çeşitli yollarla titreşebiliyordu.
Newton'un aksine Leibniz, gerçek dünyada böyle boş alanlar olamayacağını savunuyordu. Leibniz Tanrı'nın muhtemel dünyalar arasından en iyisini yaratmış olduğuna inanıyordu. (Aksi takdirde Tanrı yeterince iyi olmayan bir dünya yaratmaya karar vermiş olmalıydı ki bu da onun sonsuz iyiliğine ters düşerdi.) Ona göre dünyada boş bir uzay bölgesi olsaydı, bu boşluk hiçbir şeyden daha iyi bir şeyle doldurulabilir, böylece Tanrı daha iyi bir dünya yaratmış olurdu. Yani Leibniz, Descartes'in de ulaşmış olduğu üzere kendisini Plenum'un varlığına inanmaya sevkeden tüm uzayın dolu olması gerektiği sonucuna ulaşmıştı. Bu açıdan Leibniz'in görüşleri, Descartes'a Newton'dan daha çok benziyordu.
Reklam
Newton, yasalarının daha temel ve mutlak bir ivme kavramına ihtiyaç duyduğu konusunda haklıydı. Fakat mutlak ivmenin, mutlak hızı (veya mutlak sürat) varsayması gerektirdiği konusunda yanlış düşünüyordu. Gerçekte, mutlak uzay veya mutlak yere ihtiyacı yoktu.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.