Hayatın büyük maceralarını yaşayıp bunlar hakkında hiç bir şey kaydetmeyenler, ölümün soğuk eli başlarının üzerinde gezinirken, uçsuz bucaksız çöllere altın külçelerini gömmeye koşan ihtiyar cimrilerden farksızdır.
Eğer kader bir insanı; zalime karşı isyanlar, tanınmayan ve zaptedilmeyen düşmanın memleketi istilası gibi olağanüstü hadiselerin şahidi kılmış ise o; gördüklerini, yaşadıklarını ve hissettiklerini kağıda dökmelidir.
İyi seçilen yol, insanı bu dünya keşmekeşinde arzu ettiği noktaya götürür, yanlışlık ve düşüncesizlik ise sadece karanlık ve korkunç ölüm uçurumuna iter.