Çoktan beri, insanlığa yeni düşünceler ve itikatlar getirmiş olan büyük zekâları, herkesin anlayabileceği bir dille yazmayı düşünüyordum. Yıllardan beri elimde bu maksatla toplanan notlar, bir filozofi tarihini teşkil edecek kadar çoğaldı. Fakat bir filozofi tarihi yazmanın ne kadar büyük ve derin bilgi ve çalışmaya ihtiyaç gösterdiğini takdir ettiğim için, böyle bir şeye cesaret edemedim. Mühim bir filozofi tarihini tercüme etmeğe de cesaret edemedim. Esasen bu nevi eserler çok defa tarihçinin kendi temayülüne uygun olarak yazılmakta ve fazla teksif edildiği için, filozofi kültürüne çok ihtiyacı olanlara geniş bir fayda temin etmemektedir. Adeta onlar tarihlerini, diğer bir tarihçiye ve filozofa hitaben yazmaktadırlar. 24 fasiküle ayırarak her birini ayrı ayrı neşretmeye başladığım bu Büyük Filozoflar Serisini, icabında tarihi silsileyi de aşarak kendi zevkime, anlayış ve gayelerime göre hazırladım. Bu sebepten her filozofa verdiğim ehemmiyet aynı olmadı. Elimdeki mehazların kemiyet ve keyfiyetine göre ve şahsi temayülüme en uygun gelenler üzerinde fazla durdum. Bir kısmı hakkında ihmal etmemek şartıyla hiç olmazsa ansiklopedik malumat vermeye ve hatta bu hududu pek çok aşmaya çalıştım. Bazı filozofları bizzat metinlerinden ve eserlerini bulamadıklarımı, haklarında yazılmış hususi etütlerle filozofi tarihlerinden aldım. Ve muhtelif filozofi tarihlerinin bir filozof hakkındaki görüşlerini yekdiğeriyle mukayese ederek en doğru zannettiğim izahları benimsedim. Ve icap eden tahlil ve terkipleri ihmal etmedim. Bu eserlerden bazı sayfaları aynen tercümeden çekinmedim. Bu bakımdan tamamen toplanmış notlardan ibaret olan bu seri, filozofları birbiriyle mukayese etmek ve umumi tenkitler yapmak işini de filozofi tarihçilerine bırakmıştır. Bununla beraber, metodun emrettiği tabii seyre uyarak yeri geldikçe bu çeşit izahlardan da büsbütün kaçmadım. Fakat daha ziyade filozofun muhtelif meseleler üzerindeki düşüncelerini anlatmayı tercih ettim…
