Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Buda'nın Öğretileri

Thich Nhât Hanh

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Zen öğretisinde bir adamla atı hakkında bir hikaye vardır. At dört nala koşmaktadır ve ata binen adam önemli bir yere gidiyormuş gibi görünür. Yolun kenarında duran başka bir adam bağırır, “Nereye gidiyorsun?” ve at üstündeki adam yanıtlar, “Bilmiyorum! Ata sor!” Bu aynı zamanda bizim hikayemizdir. Bir ata biniyoruz, nereye gittiğimizi bilmiyoruz ve duramıyoruz. At bizi çeken alışkanlık enerjisidir ve biz güçsüzüzdür.
Reklam
O bir bulut, bir esinti, bir çiçek gibidir. Eğer onu bir teneke kutuya hapsederseniz ölür. Fakat pek çok insan bunu yapıyor. Sevdiklerinin özgürlüğünü çalıyorlar, ta ki onlar artık kendileri olamayıncaya dek. Kendilerini tatmin etmek için yaşıyorlar ve sevdiklerini bunu gerçekleştirmek için kullanıyorlar. Bu sevmek değildir; bu yıkmaktır. Onu sevdiğinizi söylersiniz, fakat eğer onun isteklerini, ihtiyaçlarını, zorluklarını anlamazsanız, o sevgi denilen bir hapishanededir.
Çağımızın hastalığı olan kaygı öncelikle şimdiki anda, olamamamızdan kaynaklanır.
Bir gülün amacı gül olmaktır. Sizin amacınız kendiniz olmaktır. Başka biri olmak için bir yerlere koşmanız gerekmez. Olduğunuz halinizle mükemmelsinizdir.
Alışkanlık haline gelen enerjilerimiz çoğu zaman irademizden daha kuvvetli oluyor. İstemediğimiz şeyleri yapıyor, istemediğimiz şeyleri söylüyor ve sonrasında pişman oluyoruz. Kendimizin ve başkalarının acı çekmesine neden oluyor ve fazlasıyla zarar veriyoruz. Bunları yapmamak için yemin ediyor ama sonra yeniden yapıyoruz. Neden? Çünkü alışkanlık håline gelen enerjilerimiz (vasana) bizi buna itiyor. Bu yıkımı engellemek adına alışkanlık enerjimizle beraber tanıyıp kabul etmek ve anda olmak için farkındalık enerjisine ihtiyacımız var. Farkındalıkla beraber alışkanlık enerjisi ne zaman açığa çıksa onu tanıma kapasitesini elde ederiz. "Merhaba alışkanlık enerjim, orada olduğunu biliyorum!" Ona yalnızca gülümsemek bile gücünün büyük bir kısmını yitirecektir. Farkındalık, alışkanlık enerjimizi tanımamızı ve bizi yönetmesini engellememizi sağlayan enerjidir. Kayıtsızlık ise tam zitti. Bir bardak çay içeriz ama bir bardak çay içiyor olduğumuzun farkında olmayız. Sevdiğimiz bir insanla otururuz ama orada olduğunu fark etmeyiz. Yürürüz ama aslında gerçekten yürümüyoruzdur. Başka bir yerdeyizdir; geçmişi ya da geleceği düşünüyoruzdur. Alışkanlık enerjimizin atı bizi, o yol boyunca taşır ve onun esiriyizdir. Atı durdurup Özgürlüğümüzü kurtarmaya ihtiyacımız var. Yaptığımız her şeyyin üzerine farkındalık işığını tutumalıyız ki bu sayede kayıtsizlığın karanlığı yok olsun. Meditasyonun ilk işlevi -shamatha- durmaktir.
Reklam
Farkındalıkla nefes alıp vermek düşüncelerden çıkmamızı sağlar ve şimdiki anın muhteşemliğine dokunmamıza yardımcı olur. Bizi besler ve yeniden canlı olmanın keyfini sürmemizi sağlar. Nasıl anda kalacağımızı ve nasıl düşünceleri durduracağımızı bildiğimiz zaman yürüdükçe mutlu olur, oturdukça mutlu olur ve yedikçe mutlu oluruz. Buda bunu gözler önüne sermek için başka bir çarpıcı imge önerir: "Tehlikeli bir katil yakalanır ve kralın huzuruna çıkarılir. Kral onu bıçaklanarak ölüme mahkûm eder. 'Onu avluya götürün ve bedenine üç yüz keskin bıçak saplayın. Öğlen vakti muhafızlardan biri krala rapor verir; 'Majesteleri, hâlâ yaşıyor. Kral yanıtlar, Üç yüz kere daha bıçaklayın! Akşamüzeri muhaiz krala yeniden şöyle der, 'Majesteleri hålâ ölmedi.' Böylece kral üçüncü emri verir: En keskin üç yüz bıçağı içindeki kırallığa saplayın." Sonra Buda ekler, "Biz de bilincimizle çoğu zaman böyle başa çıkarız." Geçmiş üzerine her düşüncelere dalışımız, kendimize keskin bir bıçak saplamak gibidir. Acı çekeriz ve acımız etrafımızdakilere saçılır.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.