Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

1890 - 1918

Bulgaristan'daki Ermeni Komitelerinin Osmanlı Devleti Aleyhine Faaliyetleri

Bülent Yıldırım

Öne Çıkan Bulgaristan'daki Ermeni Komitelerinin Osmanlı Devleti Aleyhine Faaliyetleri Gönderileri

Öne Çıkan Bulgaristan'daki Ermeni Komitelerinin Osmanlı Devleti Aleyhine Faaliyetleri kitaplarını, öne çıkan Bulgaristan'daki Ermeni Komitelerinin Osmanlı Devleti Aleyhine Faaliyetleri sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Bulgaristan'daki Ermeni Komitelerinin Osmanlı Devleti Aleyhine Faaliyetleri yazarlarını, öne çıkan Bulgaristan'daki Ermeni Komitelerinin Osmanlı Devleti Aleyhine Faaliyetleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Plana göre, Ermeniler Yıldız Sarayı'nda Sultan Abdülhamid'i öldürecekler, oluşacak panik havasında Bâb-ı Ali, seferethaneler, bankalar, klüpler, tünel ve Karaköy Köprüsü gibi resmî ve hususi yerli ve yabancı kurumlar havaya uçurulacak, İstanbul'da iki yüz farklı noktada aynı anda yangınlar çıkarılacaktı. Bu muazzam kargaşalık halinde Osmanlı askeri ve Müslüman halk da galeyana gelerek ecnebi tebaasına saldıracak olursa, böyle bir hal karşısında Avrupa'nın müdahale etmemesi imkânsız hale gelecekti”
“Gerçekleştirilecek büyük çaplı eylemlerle Osmanlı şehirlerinde Avrupalıların menfaat ve hayatlarının tehlikeye maruz kalmasının, mutlaka Avrupa müdahalesine yol açacağı düşünülmüştü. II. Abdülhamid'e yapılacak bir suikastin öncelikle Ermenileri, komitecilerin "kızıl sultan" olarak lanse ettikleri bu padişahtan kurtaracağı ve bu suikastten heyecana gelecek Osmanlı askerleri ve Müslümanların Hıristiyanlar ve Avrupalıları katliama kalkışacakları yönünde planlar yapılmıştır.”
Reklam
“Ermeni komiteleri amaçlarına ulaşmak için her türlü yola başvurmuşlardır. Osmanlı Devleti jandarma tedbirleriyle onları engellemek istediği zaman da Avrupa kamuoyunu kendilerine baskı ve zulüm yapıldığı şeklindeki propagandalarla yanıltmaya çalışmışlardır.”
“İstanbul'un Rumların elinde bulunduğu dönem, Ermenilerin orada yerleşmesi şöyle dursun, bezirgân olarak bile hiçbir Ermeni şehre giremezdi. Ama Türkler İstanbul'u fethettikten sonra birçok eyaletlerden Ermenileri oraya davet ederek yerleştirdikten başka, Rumların elinden aldıkları iki muhteşem kiliseyi de onlara verdiler.”
II. Bulgar Devleti'nin sona ermesi ise başka bir Türk boyunun, Oğuzların Kayı Boyu'na mensup Müslüman Osmanlı Türkleri'nin bölgeye gelmesi ile olmuştur. 1396'da Nigbolu zaferi ile Osmanlılar Bulgaristan'ın fethini nihai olarak tamamlamışlar ve Bulgaristan'da beş asır sürecek Osmanlı hakimiyeti başlamıştır.
Sayfa 5 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
“1918'de özellikle Nahcivan ve çevresinde mezalimlerini sürdüren Antranik, gerçekleştirdiği bu hareketlerden dolayı, bizzat oradaki Ermeni kolordusu komutanı Nazarbekov (Nazarbekian) tarafından görevden uzaklaştırılmıştır. Ermeni makamlarının, Antranik'in yaptığı zulüm ve katliamları kabul etmesi ve hatta bu nedenle görevden alması dikkat çekici bir husustur.”
Sayfa 185Kitabı okudu
Reklam
Osmanlılar, tarih sahnesine çıkışlarından itibaren, fethettikleri ülkelerin Hristiyan ve Yahudi halklarını ne köleleştirmeye kalkmışlar, ne de din değiştirmeleri için baskı yapmışlardır. Slavlar, Romenler, Rumlar ve Ermeniler XIV. yüzyıl ve sonrasında Müslüman olma şartı aranmadan Osmanlı ordularına sipahi olarak, hatta bazıları komutan olarak alınmışlardır. Osmanlı yönetimi gayrimüslimleri, ayrı cemaatler halinde teşkilatlandırmıştır. Bunlara din, mezhep ve kültür alanlarında çeşitli imtiyazlar verilmiştir. Millet Sistemi şeklinde teşkilatlandırılan gayrimüslimler, Osmanlı Devleti'nin medeni hukuk ve kültürel sahadaki hoşgörüsü sayesinde kendi benliklerini muhafaza edebilmişlerdir.
Sayfa 10 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Osmanlı Devleti'nde genelde kabul edilmiş iki millet vardır. Bunlardan birincisi; "Millet-i Hâkime" yani Müslüman Milleti'dir. İkincisi ise "Millet-i Mahkûme" olarak zikredilen "Rum Milleti", "Ermeni Milleti" ve "Yahudi Milleti"dir. Ermeni milleti aynı zamanda "Millet-i Sâdika" olarak da isimlendirilmiştir
Sayfa 10 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Macar Türkoloğu Gyula Németh'e göre "Bulgar" kelimesi Türkçe olup karışmak anlamına gelen "bulgamak" fiilinden türemiştir. İtil Bulgarlarının bakisi olan Kazan Tatarları bolgat-karıştırmak, bolgo-bulamak ve bolganış-bulanık sözcüklerini halen kullanmaktadır.
Sayfa 2 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
138 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.