Bazen yolda yürürken hiç tanımadığım insanların gözlerimin içine bakıp, sanki milyonlarca senedir tanıyormuş da aradıklarını bulmuş gibi sevinçle el sallamalarına hep hayret ederdim.
Bunun sebebini hiçbir zaman çözememiştim ki
Bulut Atlası kitabını okurken galiba çözdüm..
Ortada tek bir bilinç var ve binlerce senedir tüm rol ve kılıklarda her deneyimsel hayatı yaşayan sadece o...
Ve o kendisinden kendisine selam veriyor...
Bu, aynı zamanda hiç duyulmayan ya da bilinmeyen yeni çağ bilgilerinin, aynı anda birçok insanda açığa çıkmasının sebebini de açıklamıyor mu?
Yani meselenin özü şu ki; eğer sen bir hususun o anda idraki farkındalığının sevincini yaşıyorsan;
Yalnız değilsin..
Seninle birlikte aynı anda, aynı saatte, ve aynı salise de çok fazla kişi aynı durumu yaşıyor..
Aslında Mevlana bu durumu şu sözüyle çok güzel açıklıyor:
Zerre bütünün aynasıdır...
"Bulut Atlası" (Cloud Atlas), David Mitchell'ın çağdaş edebiyatın sınırlarını zorlayan, karmaşık bir yapıya sahip ve derinlemesine düşündüren bir eseridir. Kitap, altı farklı hikayenin birbiriyle örülerek anlatıldığı benzersiz bir yapıya sahiptir.
Mitchell, zaman ve mekanın sınırlarını zorlamak adına farklı dönemlerde ve coğrafyalarda geçen öykülerini ustalıkla bir araya getirir. Her bir hikaye, diğerleriyle gizemli ve ince bir bağlantı paylaşır. Karakterlerin ve olayların birbirine olan etkileşimi, okuyucuyu derin bir düşünceye sevk eder.
Roman, sadece anlatısal karmaşıklığıyla değil, aynı zamanda dil ve üslup zenginliğiyle de ön plana çıkar. Her bir bölümde farklı bir anlatım tarzı kullanarak, Mitchell, okuyuculara çeşitli perspektifler sunar. Bu zenginlik, kitabı okurken her seferinde yeni bir keşif yapma duygusunu güçlendirir.
"Bulut Atlası", modern edebiyatın sınırlarını zorlayan, düşündürücü ve etkileyici bir eser olarak değerlendirilebilir. David Mitchell'ın yaratıcılığı ve metin içindeki derin bağlantılar, okuyuculara edebi bir serüven sunar.
Bulut AtlasıDavid Mitchell · Doğan Kitap · 2011229 okunma