Ana karakterimiz Selim, bir yayınevinde çalışmakta olan genç bir editördür ve daha önce roman yazmak hususunda bir dizi başarısız denemelere imza atmıştır. “Daha önce birkaç kez roman yazmaya karar vermiş ama hadisatın sularına kapılıp gitmiştim…” Der. İşte baş karakterimiz Selim, bir kez daha “bir roman yazmak” fikrinin peşine düşmüş ve bizleri de bu ilginç yolculuğu boyunca peşinden sürükleyecek gibi durmaktadır. En azından ben, ilk birkaç sayfayı çevirdiğim vakit, yolculuğu boyunca Selim kardeşimi yalnız bırakmamaya ikna olduğumu söyleyebilirim.
Roman, “sahi, ne oldu bizim şu roman yazma işi?” ya da “hani roman yazacaktım ben.” Serzenişleri ve sorgulamalarıyla, kahraman ağzından, anlatıcının birinci tekil şahıs olduğunu özellikle vurgulamak gerekir, ilerliyor. Bir yandan Selim’in roman yazmak niyetini eyleme dönüştürme çabalarını okurken, bir yandan da romana dahil olan karakterleri, ortaya çıkan yeni durumları ve gelişmeleri okuyoruz. Roman karakterlerini iki temel gruba ayırabiliriz esasında: birinci grup, Selim’in aile üyelerinden oluşurken ikinci grup ise arkadaş çevresinden oluşmaktadır.
İnceleme yazımın tamamı noveliusedebiyat.com/ sitesinde.
noveliusedebiyat.com/2022/02/23/bura...