"Burgazadalı olan herkes Rumca bilir, Rumca şarkılarla eğlenir, Ayazmalara gider, koliva severdi. Ahmetler Ahmetaki, Mehmetler Memetaki olmaktan hiç gocunmaz; Türkler Ermeni, Rum ve Yahudi'yi karıştırmaz, 'gavur' sözcüğü adada hiç duyulmazdı. (...)"
"Sanki İstanbul daha pembeydi o günlerde. Sonraları hafif mora çaldı ve gittikçe de karardı... hadi kara değil de koyu gri diyelim... Bunu da ancak büyüyünce anladık. (...)"