"Her zaman karşı-devrimci olan büyük burjuvazi, halktan, yani işçilerden ve küçük burjuvaziden korktuğu için gericilerle bir savunma ve saldırı ittifakı kurdu."
Liberalizm artık sınıflar savaşımını yadsıma cüretini göstermez, ama bu kavramı daraltmaya, güdükleştirmeye, iğdiş etmeye çalışır. Liberalizm, sınıf savaşımını siyasal alana değin kabul etmeye hazırdır, ama devlet iktidarı örgütünün onun eylem alanı dışında kalması koşuluyla. Sınıf savaşımı kavramının bu liberal bozulmasını hangi burjuva sınıf çıkarlarının oluşturduklarını anlamak güç değildir..
Sınıflar, tarihsel olarak belirlenmiş bir toplumsal üretim sisteminde işgal ettikleri yerle, üretim araçlarıyla olan ilişkileriyle, emeğin toplumsal örgütlenmesi içindeki rolleriyle ve dolayısıyla, kullandıkları toplumsal zenginlik payının boyutları ve bunu elde etme biçimleriyle birbirinden ayrılan geniş insan gruplarıdır. Sınıflar, belirli bir toplumsal ekonomi sistemi içinde işgal ettikleri farklı yerler yüzünden bir ötekinin emeğini maledinebilen insan gruplarıdır.
eğer devrimci halk, yani proleterya ve köylüler olarak, biz mutlakiyeti "birlikte yenmek" istiyorsak, kaçınılmaz restorasyon girişimlerini de birlikte durdurmak, birlikte püskürtmek zorundayız!
Çünkü bu bizzat emekçi halkın,milyonlarca işçi ve köylünün iktidarıdır.
Sovyet hükümeti emekçi halkın yanında,vurguncunun,mülk sahibinin,kapitalistin ve toprak sahiplerinin karşısındadır.
Ne denli demokratik olursa olsun, hiçbir burjuva cumhuriyeti, çalışan halkın sermaye tarafından baskı altına alınmasının bir aracı, burjuva diktatörlüğünün, sermayenin siyasal yönetiminin bir aracı olma işlevini yapan bir makineden başka bir şey olmamıştır ve olamaz da.
"Ve bana gelince, modern toplumdaki sınıfların ya da bunlar arasındaki savaşımın varlığını keşfetmiş olma onuru bana ait değildir. Benden uzun süre önce burjuva tarihçileri, bu sınıf savaşımının tarihsel gelişimini burjuva iktisatçılar da sınıfların ekonomik anatomisini benden çok önce açıklamışlardır. Benim yeni olarak yaptığım: (1) sınıfların varlığının ancak üretimin gelişiminde belirli, tarihsel evrelere bağlı olduğunu; (2) sınıf savaşımının zorunlu olarak proletarya diktatörlüğüne vardığını; (3) bu diktatörlüğün kendisinin bütün sınıfların ortadan kaldırılmasına ve sınıfsız bir topluma geçişten başka bir şey olmadığını tanıtlamak* olmuştur..."
Tanıtlamak: bir savın, bir önermenin doğruluğunu, akıl yürütme yoluyla ya da tanık, belge göstererek ortaya koymak.
Sayfa 84 - Marx'ın Weydemer'e yazdığı 5 Mart 1852 tarihli mektuptan alıntıdır.Kitabı okudu