En Eski Bütün Eserleri Gönderileri
En Eski Bütün Eserleri kitaplarını, en eski Bütün Eserleri sözleri ve alıntılarını, en eski Bütün Eserleri yazarlarını, en eski Bütün Eserleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Ön sözden, söz Tevfik Fikret'in değil
Herhangi bir konuda bilgi çokluğu, bilgi yokluğuyla benzer bir sonucu doğurur, tekrara düşürür.
21 Temmuz 1905'te ona bombalı suikast yapan Ermeni komitacıyı "Bir Lâhza-i Teehhür" şiiriyle:
"Ey şanlı avcı, dâmını beyhude kurmadın."
hitabıyla alkışlayıp
"Attın... fakat yazık ki, yazıklar ki vurmadın..."
diye hayıflanan bir ruh hâline bürünmüştür; Sultan II. Abdülhamîd'e düşman olan herkesi dost bilmektedir.
Neden be adam...
Kırk yaşından beri şeker hastası olan Fikret, tedaviyi reddetti. Hastalık günden güne ilerledi. Dostu İsmail Hikmet, bu nedenle der ki: "Hastalıklarını ilaçsız geçirmek, doktora görünmemek mu'tadı idi. Sekiz seneden beri (...) Fikret tedrici bir intihar ile öldü."
Şiir, son cümledeki görevi üstlenir
Şunu kabul etmeliyiz ki hiç kimse, ne kadar samimi görünür ise görünsün, şahsiyetini olduğu gibi size tevdi' etmez; onu süsleyecek, temizleyecek, parlatacak ve öyle süslenmiş, temizlenmiş, parlatılmış bir inci, bir gelin olarak nazar-ı takdir ve kabulünüze takdim edecektir. Fakat bazen bir çamura inci, bir korkuluğa gelin şekli verilebilir.
Şair "Fikret" adını sonradan almış meğer, kendi kendine koymuş
Abdurrahman Şeref Bey merhum hatıratında: "1310 senesinde Mekteb-i Sultânî Müdüriyetine nakleylediğimde Tevfik Fikret'i orada muallim buldum. Bâbiali'yi terk etmişti." diyor. Yine Abdurrahman Şeref Bey: "Merhum Fikret mahlasını sonradan almıştır."
Bir salonda bir buçuk saat bekletilmesine şiir yazan bir şair
Bilirim: Bir nefeste, bir demde
Koca bir kâinât-ı zinde doğar;
Canlanır bir hayat, bir hilkat.
Öyle zî-ruh (canlı) var ki âlemde
Bir buçuk saatin içinde doğar;
Yaşar, itmam-ı ömr eder... İbret!
itmam-ı ömr=ömrü tamamlamaKitabı okudu
Arkadaşlarımızdan birisi bir gün Fikret'e "Rübab'ın içinde aşk şiirleri yok diyorlar" demişti. Fikret de güldüydü. "Nasıl yok? Aşksız kalp olur mu?" diyordu. "Yalnız benim şiirlerimde çıplak kadın etlerini terennüm eden şiirler arıyorlarsa, öyle şeyler yok." derdi.
Kim bilir, belki de son lâhza-i sevdâmızdır;
Hoş geçen her dem-i sevdâ, ebediyyet sayılır!
Oğluna yazdığı şiirlerinden biri
Benim olanca huzûrum, sürürum, işte feda,
Çocukça, nâzlı küçük bir dakîka şevkin için;
Büyür gözümde seninle hakîkat-i ferdâ;
Bugün çalışmalıyım ben yarınki zevkin için.
hakîkat-i ferdâ=yarının hakikatiKitabı okudu