Bütün Kadınların Kafası Karışıktır
Ece TemelkuranBütün Kadınların Kafası Karışıktır Gönderileri
Bütün Kadınların Kafası Karışıktır kitaplarını, Bütün Kadınların Kafası Karışıktır sözleri ve alıntılarını, Bütün Kadınların Kafası Karışıktır yazarlarını, Bütün Kadınların Kafası Karışıktır yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sen merkezli bir dünyada elbette yalnız kalırsın
Sence de bugün düne göre daha suskun değil miyim? gün geçtikçe...
Sayfa 22
Aa kim bu? Benmişim
çok bunalımda olsam bile, saçımı yaptırırım, makyajımı yaparım öyle gelirim işe. Kimse hiçbir şey anlamaz
Ne özgürdük ne de umudumuz vardı
Bu yüzden işte, öykü de, yazmak da, "için" değil, "yüzünden"... bir türlü düzeltilemeyen bir yaşamın, gökyüzüne doğru biriktirdiği konuşmalar belki de.
Sayfa 14
Dünyada o kadar çok haksızlık var ki
Binbir türlü olmamış, olmayacak senaryo kurup kendime acı veriyorum
Uykularına kırgınlıkla dalan kadınlar vardır, ölürler hep
"Binbir türlü olmamış, olmayacak senaryo kurup kendime acı veriyorum"
"Çok susarsan delirirsin. Konuş o zaman. Konuş. Konuş."
BÜTÜN KADINLARIN KAFASI KARIŞIKTIR.
çünkü...
bir gün bir anda, bazı kızgınlıklarını unuttuğunun farkına varacaksın. artık pek düşünmediğini, çünkü artık bildiğini anlayıp, ellerini bir klarnet taksimi gibi uzatacaksın. hala kafan karışık olacak. ama artık bunu seveceksin. sevmelisin de. çünkü...
KADINSIN...
...BİR ÇİÇEGİN YANINDAN GEÇER GİBİ YAŞAMALIYIZ ASLINDA.
hani bazen olur ya, ağlamak yetmez. ağlamanın hiçbir türlüsü yetmez. bağırmak da yetmez. çekip gitmeye bile gerek yoktur. garip bir gülme kaplar göğsünüzü. çünkü acı öyle büyüktür ki, bedeninizi kaplar. bedeniniz acı olur. acı yabancı değildir, batmaz. gülersiniz. gülüyorum. bütün gizlenmiş, yatıştırılmış, bütün yasaklanmış gülmelerimi gülüyorum.
kimse onları sevmedi.
hiç kimsenin sevmediği kadınlar var dünyada. bunu anlayabilir miyiz acaba?
ben ve benim gibiler, dünyada hiçbir şeyi değiş tiremeyeceğimizi düşünerek büyüdük. biz mektuplar yazdık hep, bir de uçlarını içimize döndürdüğümüz şiirler. şiirleri, bedenlerimize saplamaya çalıştık. oysa onlar, çoktan peltekleşmişti. uçları yoktu.