Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bütün Şiirleri I

Oktay Rifat

Bütün Şiirleri I Gönderileri

Bütün Şiirleri I kitaplarını, Bütün Şiirleri I sözleri ve alıntılarını, Bütün Şiirleri I yazarlarını, Bütün Şiirleri I yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
GECEDEN ÖNCE Yaşayalım Lesbia'm, sevişelim, Metelik vermeden homurtusuna, Kıskanç ve suratsız ihtiyarların. Batan gün her sabah yeniden doğar; Ama bu bizdeki süreksiz ışık Bir kere söndü mü ötesi gece; Hiç bitmeyen bir gece, tek ve sonsuz, Bin kere öp beni, öp, yüz kere öp; Bin kere, sonra yüz kere yeniden. Bin kere, yüz kere, öp, durmadan öp, Şaşır sayısını, şaşır Lesbia'm, Şaşır ki sevdamıza göz değmesin. (Carmina - 5)
Sayfa 263 - LATİN OZANLARINDAN ÇEVİRİLER, Katullus - Birinci Basım: 1963, İstanbul, Çan YayınlarıKitabı okudu
GÜZ TÜRKÜSÜ Bir anahtar geçti elime Bütün kilitlere soktum Yel değirmenleri buldum uzun saçlı Kutularda badem gözlü gemiler Ayıp kamışların gölgesinde kaygısız Kıymık kıymık yondum sessizliği Bir türlü erişmedi iki ucu Ateşle suda başlayan acının Ne var ki el mavisinde ölümlü Bana ölümsüzlüğü düşündürdü Sonra gün doğdu yeniden Yapraksız dallara takılı Yitik eldivenlerin üstüne
Sayfa 254 - Âşık Merdiveni - Birinci Basım: Aralık 1958, İstanbul, Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Reklam
GEYİK Sürür boynuzlarında aydınlığı Böğürmeden önce Geyik değil ki yazsın kalem Yırtsın maviliği Yelkende çarpan yürekten Başlar parmakların ucundaki damar Dolandı mı özsuyu Kabardı mı yele Yıkıldı mı aklın kabuk üstü duvarları
Sayfa 253 - Âşık Merdiveni - Birinci Basım: Aralık 1958, İstanbul, Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
EŞİK Çocukluğumun güzel günleri büyük bahçeli bir evde geçti. Ellerim, ayaklarımdan uzak alabildiğine, kendi aydınlığında büyür, havada unutulan güvercinlerin gölgesi yastığıma düşerdi. Çil horozum, Karabaş'ım. Varsın gönlümce dönmesin demir tekerlek, kıllı kemiklerin arasında gittikçe çukurlaşan ucuz bir cep beni durmadan doğururdu çocukluğuma. Kaptanın sivri dişleri, üçgen tuğlalar gibi önüme düşen gülüşü. Soluk almadan yaşayan insanlar görürdüm bahçelerde, gözleri dikiş dikmekten delinmiş iri papağanlar, ay ışığından kalma parmaklıkların arkasından bakarlar insana. Fırıldak gibi çevirirdim masanın üstünde kibriti, mayıs güneşinin çalı çırpısı koltuğumda, giderdim dünyaların bahçemizle bitiştiği yere. Günlerce kutularımı aradığım olurdu otların içinde. - Neden yemek yemiyorsun? diye sorardı annem. - O çekici aldığın yere koy! diye seslenir Kaptan. Gülerdim onlara kucağımda taşıdığım pencereden.
Sayfa 252 - Âşık Merdiveni - Birinci Basım: Aralık 1958, İstanbul, Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
KIRLANGIÇ Ya hep ya hiç Biz duralım evler yürüsün Denizin boynuzundan sarkan balıkları Yollara döşemeli gün batmadan Ya hep ya hiç Yüzünde ölümsüz zencilerin beyazlığı Elinde sarmaşığı sevdaların Çilesinden arınmış güler yüzlü Bir kadın sallanıyor pencerede Ya hep ya hiç Bütün salyangozlar ezik Bütün çakıların ağzı kör Zarlar çipil sıkıntılı Yırtılıyor kancık şarabında topun Ya hep ya hiç Ölmüş kırmızı kutulu kırlangıç Şimdi ince açıların yastığında Çocukça parlıyor kanı Belki de ay doğuyor.
Sayfa 251 - Âşık Merdiveni - Birinci Basım: Aralık 1958, İstanbul, Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
YAZ PENCERESİ İçinde yalınayak öksüzleri Üstünde sıcaklığı diz üstünde bölüşülen somunların Görür görmemezlikten gelir Bilir bilmemezlikten gelir Sevda üçgenlerini havada
Sayfa 250 - Âşık Merdiveni - Birinci Basım: Aralık 1958, İstanbul, Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Reklam
TABUTLA KUŞLAR Tabut doğursa doğurur ama buruşuk Yüzer yalnızlığa dikey ırmakta Su umut usta başak usta saban Bizim için bize doğru bizden yana İyi gün kattık mayasına biraz mavi Avunmak değil bekleyişti bu Gözlerimiz iri iri eskilikten Saldık kuşları koynumuzdan uçsun diye Bizim için bize doğru bizden yana
Sayfa 249 - Âşık Merdiveni - Birinci Basım: Aralık 1958, İstanbul, Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
GELİNCİK Susuyorum, siliniyor el ayasından son rüzgârı demiryolunun. Varsın küçülsün parmaklarım, oradan da başlayabilir çekirge. Bir çocuk gülümsüyor, hepimizin en büyüğü, hastaya yaklaşmadan. Her çiçekte mavi boncuk. Hiç doğmamış geyik gibi kuşkulu sevda ekicileri. Bastonlu kadınlar kumsalda, uzun dürbünleri sıyırtan, mavi şalvarlı kıpkırmızı tepeden tırnağa.
Sayfa 248 - Âşık Merdiveni - Birinci Basım: Aralık 1958, İstanbul, Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
GELİNCİK Susuyorum, siliniyor el ayasından son rüzgârı demiryolunun. Varsın küçülsün parmaklarım, oradan da başlayabilir çekirge. Bir çocuk gülümsüyor, hepimizin en büyüğü, hastaya yaklaşmadan. Her çiçekte mavi boncuk. Hiç doğmamış geyik gibi kuşkulu sevda ekicileri. Bastonlu kadınlar kumsalda, uzun dürbünleri sıyırtan, mavi şalvarlı kıpkırmızı tepeden tırnağa.
Sayfa 248 - Âşık Merdiveni - Birinci Basım: Aralık 1958, İstanbul, Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
KESTANELİK Aşılmış serüvenlerin sabahında Çocukluğuma giden kestanelik Titrer mumlarımın ışığı Değdikçe eski zaman kuşlarına
Sayfa 247 - Âşık Merdiveni - Birinci Basım: Aralık 1958, İstanbul, Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.