Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bütün Şiirlerinden Seçmeler

Georg Trakl

En Eski Bütün Şiirlerinden Seçmeler Sözleri ve Alıntıları

En Eski Bütün Şiirlerinden Seçmeler sözleri ve alıntılarını, en eski Bütün Şiirlerinden Seçmeler kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
tutsak edilmiş bir karatavuğun şarkısı
Yeşil dalların arasında kara soluklar. Küçük mavi çiçekler sarmış çehresini Zeytin ağacının altında, can çekişen Altın adımlarını sürükleyen yalnızın. Gece, sarhoş kanatlarla çırpınmakta. Hafiften kanayan bir boyun eğiş, Çiçeklenen dikenlerden damlayan çiğ taneleri. Kırılan bir yürek kucaklamakta Güleryüzlü bir merhametin kollarını.
Bir nefesin gölgesinden doğma bizler Dolanıp durmaktayız terk edilmişliklerde Bizler, yani sonrasızlıkta yitirilenler, Kurbanlarız, adandıklarımızı bilmezcesine. Dilenciyiz sanki, yok benim diyebileceğimiz, Kapalı kapılar önünde birikmiş delileriz. Körler gibi kulak kabartmışız, içinde Fısıltılarımızın yitip gittiği sessizliğe. Hedefi olmayan yolcularız bizler, Bulutlarız, rüzgârlarda dağılan, Ya da ölümün soluğunda üşüyen çiçekler, Yerimizden kopartılmayı beklemekteyiz.
Reklam
Sensin, sarhoşluğu geçiren şarap, Ben, şimdi güzel danslarla kanamaktayım Ve taçlandırmak zorundayım acımı çiçeklerle! Bağrındaki en derin anlamın istediği buysa, ey gece! Kucağındaki bir arpın telleriyim sanki, Ve son acılarım uğruna şimdi Senin karanlık şarkın boğuşmakta yüreğimde, Beni ölümsüz kılıp, bir sise çevirmekte.
Bir zamanlar gülmüştü içimdeki şeytan. Ben, bir ışıktım parıltılı bahçelerde, Oyunlarla dansların eşliğinde, Bir de aşkın şarabı, başımı uyuşturan. Bir zamanlar ağlamıştı içimdeki şeytan. Ben, bir ışıktım sancılı bahçelerde, Kadere boyun eğişin eşliğinde, Parıltısıyla, yoksulluğun evini nura boğan. Şimdi ağlamadığına ve gülmediğine göre o şeytan, Yitip gitmiş bir gölgeyim bahçelerde Ve ölüm karası eşliğinde, Boş gece yarısının sessizliğiyle dolaşan.
Bir pencerede
Damların üzerinde gök mavisi, Ve geçip giden bulutlar, Pencerenin önündeki ağaçta baharın çiğ taneleri, Ve bir kuş, sarhoş kanatlarıyla, Kaybolmuş bir koku çiçeklerden - Duyan bir yürek: İşte dünya! Büyüyor sessizlik, öğlen vakti ise yanmakta, Tanrım, dünya nasıl da zengin! Ben düşler boyu koşarken, hayat benden kaçmakta, Şu dışardaki hayat - bir yerlerde Aramızzda bir yalnızlık denizi varmışçasına uzak! Duyan bir yürek, neşeyi özlemekte!
Sanki yaprak dökümünü gördüm rüyamda, Karanlık gölleri, uçsuz bucaksız ormanları, Hüzünlü sözcüklerin yankılanması çalındı kulağıma - Fakat çözemedim anlamını. Sanki yıldız dökümünü gördüm rüyamda, Solgun gözlerin ağlayışındaki yalvarışı, Bir gülümsemenin yankılanması çalındı kulağıma - Fakat çözemedim anlamını. Yaprak dökümü, yıldız dökümü olurcasına, Gidip geldiğimi gördüm, sonrasızdı, Bir rüyanın ölümsüz yankılanması çalındı kulağıma - Fakat çözemedim anlamını.
Reklam
Dev gibi bir karanlık ağız, Sonbaharın bulutlarıyla örülü Bir şekil, ta içinde; Akşamın o altın sessizliği; Yeşil sislere bürünmüş bir ırmak Dağda, ışıkta kırılan ormanlar boyunca Gölgelerin evreni; Ve bir köy, iman dolu, Soluk görüntülerle can vermekte. Tam o sırada, sisli otlaklardan Fırlayan kara atlar. Siz askerler! Kahkahalarla dolu kan, Güneşin can verdiği tepelerden Meşelerin dibine akmakta, Dilsiz! Öfke dolu hüznü orduların; Parlak bir miğfer, şakırtılarla Kopmakta erguvan bir alından. Yıldızlarla tamamlanmış Serin bir sonbahar akşamı, Sessiz bir rahibe gibi eğilmekte Kırık erkek kemiklerinin üzerine.
Bahçemde otururken bugünün sabahında - Masmavi çiçeklenmişti ağaçlar, Dalları kuşların sesleriyle doluydu - Gölgemi gördüm çimenlerin arasında, Alabildiğine çarpıtılmış, tuhaf bir hayvandı sanki, Önümde yatıyordu, kötü bir düş gibi. Ve yürüdüm , her yanımda bir titremeyle, Bir fıskiye yükselmekteydi maviliklere doğru, Erguvan rengiyle, bir gonca açılıyordu Ve hayvan, hep benimleydi.
Yürüyorum akşama doğru, Yanımda, koşan rüzgârın şarkısı: Sen, ey her gördüğünle büyülenen, Duymaya çalış seninle neyin savaştığını! Eskiden sevdiğim bir ölünün sesi Konuşmakta: Acınasıdır delilerin yüreği! Unut, unut ne varsa ruhunu hüzne boğan! Geleceğindir asıl acıların!
909 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.