Bana söyleyiniz: Boğazından geçen içkilerin cinsine, ışığa ve havaya göre her an ruhu muhtelif karışımların sahnesi olan dostumun, bir kimyahane çanağından farkı var mıydı? Dostumun insan olarak irade kudretine ne kıymet verirsiniz?
Ne yazık ki vücudun çökmesi zekânın olgunluk zamanına tesadüf eder. Manasız çocukluk, tatsız gençlik, olgunluk çağına hazırlanmaktan başka nedir? Zekâ -nar, ayva ve portakal gibi- geç renk ve koku kazanan bir sonbahar mahsulüdür. En az kırk sene güneşte pişmeden bu asil meyve ballanmıyor.
İnsan, hayatının tatsızlığından ve etrafında görüp bıktığı şeylerin o yorucu aleladeliğinden bir müddet kurtulabilmek ümidiyle seyahate çıkar. Bu bakımdan seyahat "Harikuladelikler avı" demektir.