Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bütün Yazıları (Cep Boy)

Ahmet Haşim

Bütün Yazıları (Cep Boy) Gönderileri

Bütün Yazıları (Cep Boy) kitaplarını, Bütün Yazıları (Cep Boy) sözleri ve alıntılarını, Bütün Yazıları (Cep Boy) yazarlarını, Bütün Yazıları (Cep Boy) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sıhhatın son derece pahalı olduğu bir asırda, ucuz bir neşeyi tesellisizlere neden fazla görmeli?
Varlıkların sükutuna aldanmamalı! Mustaripler yalnız "mustaribim" diye bağırabilenler değildir. Bilinmez niçin, acıya hayat katan kudret, insandan başka hiçbir mahluka acının sırrını açıklamak imkânını vermemiştir. Her mahluk, hayatın kanlı yollarında, boynuna geçirilen ve sesini boğan bir ağır "sükût" zincirini sürükleyip, yürüyor. Hiçbir beygir, hiçbir arı, hiçbir sinek, başının ağrıdığını veya midesinin bulandığını bize söyleyememiştir. Fakat bu cinsten bir ıstırabın gözü, başı, ağzı olan bir mahluka yabancı olabileceğini sanmak ne merhametsizliktir.
Sayfa 191Kitabı okudu
Reklam
İnsan, hayatının tatsızlığından ve etrafında görüp bıktığı şeylerin o yorucu aleladeliğinden bir müddet kurtulabilmek ümidiyle seyahate çıkar. Bu bakımdan seyahat "Harikuladelikler avı" demektir.
Sayfa 126Kitabı okudu
Karanlık ölümün bir parçasıdır, onun için dinlendiricidir. Büyük dinlenme, bir karanlık denizine dalıp bir daha ışığa kavuşmamaktan başka nedir?
Sayfa 33 - SinemaKitabı okudu
Ne yazık ki vücudun çökmesi zekânın olgunluk zamanına tesadüf eder. Manasız çocukluk, tatsız gençlik, olgunluk çağına hazırlanmaktan başka nedir? Zekâ -nar, ayva ve portakal gibi- geç renk ve koku kazanan bir sonbahar mahsulüdür. En az kırk sene güneşte pişmeden bu asil meyve ballanmıyor.
Sayfa 21 - BaharKitabı okudu
İtiraf etmeli ki “gülüş” ruhun asil bir faaliyeti eseri değildir. Hiç kimse kendine gülmez; güldüren diğerinin aczi, kusuru ve dalgınlığıdır ve gülen, kendinden fazla memnun olan gururumuzdur. “Aşk”ın çehresi “hüzün” ün çehresi gibi sakin, ölçülü ve haşindir. Ruh, neşe sahasında, ancak tebessümün dudaklar üzerinde çizdiği hatta kadar ileri gidebilir, zira ondan sonra etin kabalığı ve karışıklığı başlar.
Sayfa 210Kitabı okudu
Reklam
Şimdi Müslüman evindeki saat, başka bir alemin vakitlerini gösterir gibi, bizim için gece olan saatleri gündüz ve gündüz olan saatleri gece renginde gösteriyor. Çölde yolunu şaşıranlar gibi biz şimdi zaman içinde kaybolmuş kimseleriz.
Sayfa 191Kitabı okudu
Şimdi heyhat, eski "saat”le beraber akşam da fecir de bitti. Birçoklarımız için fecir, artık gecedir. Ve birçoklarımızı güneş, yeni ve acayip bir uykunun ateşlerinden, eller kilitli, ağız çarpılmış, bacaklar bozuk çarşaflara dolaşmış, kıvranırken buluyor. Artık geç uyanıyoruz. Çünkü hayatımıza sokulan yeni ve fena günün eşiğinde çömelmiş, kin, arzu, hırs ve haset sürülerinin bizi ateş saçan gözlerle beklediğini biliyoruz.
Sayfa 191Kitabı okudu
Yeni saat, Müslüman akşamının hüzünlü ve şaşaalı dakikasını dağıttığı gibi, yirmi dört saatlik yabancı "gün"ün getirdiği geçim şekli de bizi fecir aleminden uzak bıraktı. Başka memleketlerde fecri yalnız kırdan şehre sebze ve meyve getirenlerin ahmak gözleriyle ıstırap çekenlerin şişkin kapaklar içinden bakan kırmızı ve perişan gözleri tanır. Bu zavallılar için fecrin parıltıları, yeniden boyuna geçirilecek olan hayat ipinin kanlı-ilmeğini aydınlatan bir ışıktır. Halbuki fecir saati, Müslüman için rüyasız bir uykunun sonu ve yıkanma, ibadet, neşe ve ümidin başlangıcıdır. Müslüman yüzü kuş sesleri ve çiçek kokuları gibi fecrin en güzel tecellilerindendir.
Sayfa 190Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.