Gönderi

İtiraf etmeli ki “gülüş” ruhun asil bir faaliyeti eseri değildir. Hiç kimse kendine gülmez; güldüren diğerinin aczi, kusuru ve dalgınlığıdır ve gülen, kendinden fazla memnun olan gururumuzdur. “Aşk”ın çehresi “hüzün” ün çehresi gibi sakin, ölçülü ve haşindir. Ruh, neşe sahasında, ancak tebessümün dudaklar üzerinde çizdiği hatta kadar ileri gidebilir, zira ondan sonra etin kabalığı ve karışıklığı başlar.
Sayfa 210Kitabı okudu
·
30 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.