Sonea meskencilerden biri, şehrin dışında zengilerin dışladığı bir kesimden fakir bir kız. Her hikayede olduğu gibi bu hikayemizde de yine iki kesim var. Bir tarafta kenar mahallelilerin Lonca'da eğitim görmesini istemeyen Hane üyeleri, diğer tarafta da hane üyeleri ve büyücülerden nefret eden meskenciler. Tesadüfen Sonea'nın büyülü güçleri olduğu keşfediliyor, ve maceramız başlıyor. Sonea yakalanırsa öldürüleceğini düşündüğü için, ve büyünün kötü bir şey olduğuna inandığı için Lonca'dan kaçmaya çalışıyor. Kaçış planları başarısızlıkla sonuçlanan Sonea yakalanıyor ve Lonca'ya götürülüyor. Binbir macera, olay, tartışma ve oturum sonrasında eğitim görmeye hak kazanıyor. Fakat o da ne? Tam rahata kavuştum derken kimsenin bilmemesi gereken karanlık bir sırra tanık oluyor ve Yüksek Lord'un rehinesi oluyor. Cinayetler, yasaklı ayinler, kara büyüler, bilinmeyen yolculuklar, ihanetler, dostluklar, yarım kalan aşklar, yıkımlar, savaşlar, ölümler ve daha nicesi... Anlatacak çok şey var, daha fazla konuşmak isterdim ama spoiler vermemek için burada kesmek zorundayım :(
Büyülü fantastik favori türlerim arasında zaten, aksiyon ve gerilim dolu olması da seriyi daha akıcı kılmış. Nasıl bittiğini anlamadım bile ") İlk kitap evrenle ve karakterlerle tanışma açısından biraz yavaş ilerliyor, ikinci kitapta da yer yer ilk kitapta yaşananlardan alıntı yapıyor. Üçüncü kitap en gerilim dolu ve bol aksiyonlu olandı. Yazarın JK Rowling gibi en beklenmedik karakterleri öldürmesine biraz içerledim. O kadar ölüm olmasa daha mutlu bir final olabilirdi... Onun dışında güzeldi, tavsiye edilir <3
Kitap raflarına yöneldi. Rothen gülümsedi. Onun kitaplara çekildiğini görmek onu memnun etmişti. “İlgi çekici bulduklarını al,” dedi. “Sana okumanda yardım ederim. Anlamadıklarını da açıklarım.”
Hırsızlık Lonmar’ların büyük kötülük olarak gördüğü bir şeydi çünkü biri bir şey çaldıysa, ne kadar küçük olursa olsun, ruhlarının bir kısmını kaybettiklerine inanırlardı.
- "Halka basitçe bir hata yaptığımızı söylediğimizde bize inanacakları şüpheli. Bir özür yeterli gelmeyecek. Zararın bedelini ödemeye çalışmalıyız. Gencin ailesine tazminat ödememiz hakkında ne düşünüyorsunuz?"
- “Korkarım tazminat, kendi saygınlığımıza verdiğimiz zararı onarmayacak.”
Lorlen kaşlarını çattı. “Halkın saygısı ve güvenini nasıl tekrar kazanacağız?”
Bunu mırıldanmalar takip etti, sonra biri seslendi. “Tazminat yeterli gelir.”
“Zaman verin. İnsanlar unutacaktır,” dedi bir diğeri.
“Yapabileceğimiz her şeyi yaptık.”
Rothen’in sağ tarafından daha sessiz bir cevap geldi, “...sadece bir kenar mahalle çocuğu. Kim takar ki?”
Bu kitap niyeyse bana #kralkatiligüncesi ni hatırlattı. Kitabı çok nette hatırlıyor değilim zira okuyalı on yıl olmuştur ama içimde kalan uktelerden biri işte kendileri napcan.
#patrickrothfuss kendine gel be artık kuzum ya çık şu yazar tutulmasından, gözünü seveyim.Yaz şu finali de sende kurtul bizde, söz aşırı çok fazla beğenicez.
Neyse #karabüyücüüçlemesi nin ilk kitabı olan #büyücüloncası nı gerçekten çok beğendim.
Darısı serinin devamına inşaallah diyip devam edelim
#trudicanavan