Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ray'dan Hamilton'a

Büyük Biyologlar

Ioan James

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Tek istediğim böyle bir öğretmen :")
Esprilerle geçen ve alışılmadık dü­şüncelerin ortaya konduğu derslerini öğrenciler çok sevdi.
Leeuwenhoek aletlerinden hiçbirini satmadığı gibi baş­kalarına hediye etme konusunda da hiç cömert değildi. Hiç asista­nı ya da öğrencisi olmadı. Bütün bu olağanüstü sonuçları nasıl elde ettiği hala gizemini korumaya devam ediyor.
Reklam
Lamarck yeni yapıların oluşmasıyla yeni gereksinimlerin karşılandığını yazdı; "besoin" sözcüğü yanlış çeviri sonucunda arzu anlamında "iste­mek" olarak kullanıldı ve orijinal metni okumayan kişiler zürafanın bilinçli bir şekilde uzun bir boynu olmasını istemesinden do­layı böyle bir boyna sahip olduğu önermesiyle dalga geçti. Oysa gerçekte Lamarck, "uzun bir boyna gereksinimi olmasından dola­yı" şeklinde yazmıştı. Ayrıca, yaşam boyunca edinilen özelliklerin aktarımı hiçbir zaman kanıtlanamadı ve bundan dolayı Lamark­çı görüşün esasını sadece bu ifade oluşturuyormuş gibi dördüncü yasa bir kenara bırakıldı. Lamarck adının, onun düşüncelerini tam olarak bilmeyen kişilerce aşağılanarak reddedilmesiyle tanınıyor olması gerçekten üzücü.
Cuvi­er'nin on dokuz ile yirmi üç yaşları arasında Pfaff ile yaptığı ya­zışmaları daha sonra geliştireceği temel düşüncelerle tanışmasını göstermesi açısından bilim tarihçilerinin yoğun ilgisini çeker. İlk başlarda bilimsel, felsefi ya da sosyal olsun her türlü kuramdan kuşku duymaktadır. 1788'de Pfaff'a şöyle yazmıştır: "Bize deney­lerin gösterdiği her şey umarım dikkatli bir şekilde kuramlardan bağını koparır, ( ... ) bilim gerçeklere dayanmalı, sistemlere değil. " Burada Cuvier neredeyse sonsuz bir çeşitliliğe sahip yaşam biçim­lerine karşın tüm omurgalıların tek bir yapı, aynı plan üzerine inşa edildiği ve bu nedenle aynı temel yapının göstergeleri olarak kabul edilmesi gerektiği düşüncesini savunan Alman doğa felsefesine gönderme yapıyordu.
Bu amca bana birisini hatırlatıyor
Linnaeus çok kendini beğenmişti; yayımladığı eserlerin kusur­suz birer başyapıt olduğuna inanır ve hiç kimsenin ondan daha iyi bir botanikçi ya da zoolog olamayacağını düşünürdü. Öğrencile­rinden pek çoğu onu taparcasına severken diğer insanlar kişiliğini itici buluyordu ve yıllar geçtikçe Linnaeus daha fazla yalnızlaştı.
Alfred Wallace
Bebek orangutanların hayret verici bir biçimde insan bebeklere benzemesi her ikisinin de aynı ata soyundan türemiş olabileceğini düşündürdü. Kısaca "her tür kendinden önce var olmuş yakından ilişkili bir türle hem mekan hem de zaman açısından çakışacak şekilde ortaya çıktı" şeklinde ifade edebilecek sonuca ulaştıran bir doğa yasası olması gerektiği varsayımında bulundu.
Sayfa 182
Reklam
Thomas Henry Huxley
... aslında atalarım konusundaki kişisel tercihim ile ilgili yönetilen soru dışında konuşmada neyin olduğunu anlayamadım. Yalnızca böyle bir konuyu, tartışmak için benim öne süreceğim aklıma gelmemişti ama çok muhterem piskopos ile bu konuda dahi karşılaşmaya hazırım. Öyleyse, ata olarak zavallı bir maymunu mu yoksa doğa tarafından böylesine donatılmış ve büyük bir güce sahip olup da bu özellikleri ve gücü ciddi bir bilimsel tartışmaya gülünçleştirmek için kullanan bir adamı mı seçeceğim yönündeki bana yöneltilen soruya cevaben tereddüt etmeden belirtirim ki tercihim maymundan yana olacaktır.
Sayfa 196
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.