Büyük Grev kitaplarını, Büyük Grev sözleri ve alıntılarını, Büyük Grev yazarlarını, Büyük Grev yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ambarlar mambarlar, depolar mepolar, ardiyeler mardiyeler, bodrumlar modrumlar, malla dolup dolup taşıyordu. Ulusal değer yokoluyor, insanın vicdanı sızlıyordu.
Uzmanlar bulmuşlardı bu mal yığılmasının adını:
O Marks denilen sakallı bela,
"Artı üretim" diyordu buna.
Artı üretim mi? Aman o sakallı belanın bir sözü daha vardı, neydi o buna benzer? Hah, artı değer... Aman artı değer sözü etmeyin de, olsun artı üretim, razıyım ona ben.
Kral Midas gibi tuttuğu altın oluyordu büyük işadamının. Ve korkuyordu çiş etmeye buyüzden. Her tuttuğu altın olan Kral Midas nasıl altınlar içinde sıkışıp kalır ölürse, büyük işadamı artı üretim içinde boğulup kalacaktı.
Hani bir zamanlar
fabrikalarda çok iş vardı ya,
o zaman işçiler canla başla
çalışıyorlardı günde üç vardiya...
İşçiler çalışıyor ha çalışıyor,
fabrikalar mal üretiyordu
ve halkımız
bu malları hapurhupur
bu malları paldırküldür
bu malları takırtukur
hiç durmadan tüketiyordu.
Bu böylece yıllar yılı sürdü. Ama gel gör ki... Nasıl rakı denilen meret, içilince, şişe içinde durduğu gibi durmazsa içenin içinde, bu sanayi denilen ve bu ticaret denilen iş de, bikez işleyip gelişmeye başlayınca, durmaz öyle olduğu gibi yerinde. Çünkü durunca ölür. Çünkü, boyuna büyüyecek, şişecek ki yaşayabilsin.
O çok zengin işadamının yüz üreten fabrikaları bin üretir oldu. Bin üretenler yüzbin üretti. Sanmayın ki yetti. Yüzbinken üretim, milyon üretti. Halk da, tüketti ha tüketti. İşadamının fabrika malları arttı da arttı. Ama sanmayın yetti. Milyon üreten fabrikalar yüzmilyon üretti. İşadamının malları arttı da arttı. Ama halk? Halka yetti. Halk tüketemedi, yetti. Halkın tüketimi, fabrikaların üretimine yetişemedi.
Bir zamanlar, memleketin birinde,
çoook, pekçoook, çoktan da çoook
zengin bir sanayici vardı.
Parası kasalara sığmazdı,
çünkü parası bol, kasalar dardı.
Ve O'nun bütün derdi...
Ama durun bir dakka!
Derdini şöyle derdi:
"Memleket kalkınmalı!
Ha benimki, ha halkınki...
Halk benimkini almalı,
ve benim olmalı
halkın malı,
ki memleket kalkınmalı!"