Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

16. Yüzyıldan Günümüze Ekonomik Değişim ve Askeri Çatışmalar

Büyük Güçlerin Yükseliş ve Çöküşleri

Paul Kennedy

Büyük Güçlerin Yükseliş ve Çöküşleri Gönderileri

Büyük Güçlerin Yükseliş ve Çöküşleri kitaplarını, Büyük Güçlerin Yükseliş ve Çöküşleri sözleri ve alıntılarını, Büyük Güçlerin Yükseliş ve Çöküşleri yazarlarını, Büyük Güçlerin Yükseliş ve Çöküşleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Batı dünyasının büyük bir bölümünde İstanbul'un 1453'te düşmesinin yarattığı şok hala etkisini sürdürmekteydi; bu olay Os­manlı Türklerinin ilerleyişinin artık durduğunu göstermediği için, yüklendiği anlam daha da büyüktü. Yüzyılın sonuna gelindiğinde, Osmanlı Türkleri-Yunanistan'ı ve İyonya Adalarını, Bosna'yı, Arna­vutluk'u ve geriye kalan Balkan topraklarının çoğunu almışlardı; bundan da beteri, yüreklere korku salan yeniçeri ordularının Buda­ peşte ve Viyana'ya doğru ilerledikleri 1520'li yıllardı. Güneyde, Os­manlı kadırgalarının limanlara baskınlar yaptıkları İtalya'da, papa­lar, Roma'nın kaderinin de yakında İstanbul'unkine benzeyeceğinden korkar olmuşladı.
Alman merkantilist yazar von Hornigk şu yo­rumda bulundu:
Bir ulusun bugün için kudretli ve zengin olup olmaması, gücü­nün ve zenginliğinin büyüklüğüne ya da sağlamlığına değil; esas olarak, komşularının aynı şeylere kendisinden daha çok ya da daha az sahip olmasına bağlıdır.
Reklam
İnsanlığın kendisine yıkım getirecek kadar pahalı olan yeni bir Büyük Güç savaşına girme aptallığını göstermeyeceğini varsayanlara, belki de aynı inancın 19.yüzyılın büyük bir bölümünde de saygın olduğunu hatırlatmak gerekir (…)
Dünya meselelerinde başı çeken ulusların nispi güçleri hiçbir zaman değişmeden kalmaz; bunun başlıca sebebi de, farklı toplumlar arasında­ ki eşitsiz büyüme hızları ve bir topluma bir diğerinden daha büyük yarar sağlayan teknolojik ve yapısal atılımlardır. Sözgelimi, 1500'den sonra uzun menzilli silahlarla donatılmış yelkenli gemilerin ortaya çıkışı ve At­lantik ticaretinin önem kazanması, tüm Avrupa devletlerine aynı ölçüde yarar sağlamadı - kimilerine öbürlerinden çok daha fazla yardımcı oldu.
“bir devleti en alt barbarlık düzeyinden en yüksek zenginlik düzeyine çıkarmak için barış, rahat bir vergi sistemi ve adaletin kabul edilebilir biçiminde dağıtılmasından başka hemen hiçbir şey şart değildir…”
Saygon'un düşmesinin üzerinden (Nisan 1975) onyildan fazla bir süre geçmişken ve bu çatışmanın tüm yönleri üzerine yayınevlerinden hâlã bir kitap seli boşanırken, savaşın B.D.'in dünya üzerindeki konumunu nasil etkileyebilecegini degerlendirmek hâlâ zordur. Daha uzak bir perspektiften, diyelim ki 2000 ya da 2020 yilından geriye doğru bakildigında, Amerika'ın dünya karşısındaki aşiri gururu (ya da Senatör Fulbright'ın "gücün kendini bilmezligi" diye adlandirdigi durum) açisından yararlı bir yok yaratmış, böylelikle de ülkeyi politik ve stratejik. önceliklerini daha derinden dügünmeye ve 1945'ten bu yana zaten çok değilmiş dünyaya daha makul biçimde yeniden uyum sağlamaya zorlamiş olabilir - bir başka deyişle, Rusların Kırım Savaşında ya da Ingilizlerin Boer Savaşında yaşadıkları ve onlari yararli reformlara ve yeniden degerlendirmelere götüren şoka oldukça benzer-bir biçimde.
Sayfa 482Kitabı okudu
Reklam
Dünya olgunluk dönemine erişiyordu ve bu dünyanın üyelerinden çogu, geleneksel Avrupa imparatorluklarının denetimini nihayet üzerlerinden atmiş olduklari için uzak bir süper gücün dogrudan uydulari haline gelmeyi isteyecek bir ruh yapisında degildiler, böyle bir süper güç onlara yararli olacak ekonomik ve askeri yardimi sağlasa bile
Sayfa 465Kitabı okudu
Kimi toplumlari savag daha şiddetli bir biçimde etkilediyse, kimilerini elbette ucuz kurtuldular çogu da durumunu iyilegtirdi. Çünkü şu da vardi ki, modern savaş ve savaşın yol açtığı sanayi verimliliginin olumlu sonuçlari da olmuştu. Tümüyle ekonomik ve teknolojik açidan düşünülürse, bu yillarda pek çok ilerleme kaydedilmişti: Otomobil ve kamyon üretiminde, .havacılıkta, petrolün saflaştirilmasi işinde ve kimyasal ürünlerde, elektrik, boya ilaçlari ve çelik alaşimi sanayilerinde, soğutma ve konservecilikte ve daha başka bir sûrü sanayide.
Sayfa 340Kitabı okudu
Ingiliz ihraç mallari, önce çogunlukla yuksek gümrük tarifeleri engeliyle korunan Sanayileşmiş Avrupa ve Kuzey Amerika pazarlarinda, daha sonra da öbür güçlerin hem ticari açidan, hem de yeni ilhak ettikleri yerlerde gümrük tarifeleri koyarak rekabet ettikleri kimi sömürge pazarlarinda, piyasa fiyatlarinın üzerine çikan fiyatlari yüzünden satilamadiklari için eskiden sahip olduklari elverişli konumu kaybettiler; son olarak da Ingiliz sanayii, korunmasiz iç piyasaya dışarıdan giren yabanci imalatçilarin durmadan artmasiyla zayifladi - bu, ülkenin rekabet edemez duruma düşmekte olduğunu gösteren en açik belirtiydi
Sayfa 281Kitabı okudu
Bir zamanlar hayal edildigi gibi Asya, Afrika ve Latin Amerika halklarının batili insanın etkisinden önce mutlu, ideal bir hayat sürmeleri gibi bir şey yoktu. Temel bir gerçek olarak vurgulanmasi gereken nokta şudur, herhangi bir ülkenin Sanayi Devrimini ve çağdaşlaşmayı yaşamadan önceki tipik özelligi yoksulluktur
Sayfa 190Kitabı okudu
184 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.