Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Büyük Ressamlar - Degas

David Spence

Büyük Ressamlar - Degas Gönderileri

Büyük Ressamlar - Degas kitaplarını, Büyük Ressamlar - Degas sözleri ve alıntılarını, Büyük Ressamlar - Degas yazarlarını, Büyük Ressamlar - Degas yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Arayışın ve Buluşun Hikâyesi
Gustave Courbet ve Édouard Manet gibi çağdaş realist ressamlar ve Charles Baudelaire ve Émile Zola gibi çağdaş realist yazarlar sanatın romantik manzaraları ya da klasik antiklikten alınan temaları değil de gerçek hayatı yansıtması gerektiğine inanıyorlardı. Bu etkiler, özellikle de Manet'in görüşleri, Degas'ın modern hayatın “kahramanlık” temasının kaynağı olabileceğine inanmasına neden olmuştur. Bu andan itibaren Degas etrafındaki gerçek hayata yoğunlaşmıştır.
Sayfa 4 - Beta Yayıncılık, Haziran, 2015Kitabı okudu
Taklitten Özgünlüğe Arayışlar
Degas kariyerinin başlarında Eugéne Delacroix'ten ve özellikle de Jean Auguste Dominigue Ingres'ten oldukça etkilenmiştir. Degas ilk başlarda antik Yunan'daki durumları resmeden klasik okula gönderme yapan resimler çizerek en sevdiği sanatçıları taklit etmiş, ama kısa süre sonra resimlerinin demode olduğunu anlamış ve yeni temalar aramıştır.
Sayfa 4 - Beta Yayıncılık, Haziran, 2015Kitabı okudu
Reklam
Geçmişe Olan Hayranlık
Degas büyük Fransız ve İtalyan ustaların sanatlarından etkilenmiştir ve onların yeteneklerini öğrenebilmek için kendisini onların eserlerini kopyalamaya adamıştır. 1857'de Roma'ya gelişinde etrafında gördüğü sanat eserlerini saplantılı bir şekilde çizerek 28 tane taslak defterini doldurmuş ve 1960 yılına kadar en az 700 adet Rönesans eserini ve Klasik eseri kopyalamıştır.
Sayfa 4 - Beta Yayıncılık, Haziran, 2015Kitabı okudu
Degas'ın Paris'i
Degas bütün hayatını Paris'te geçirmiştir. Sanatçı dostuyla birlikte resimlerini sergilemiştir, ama kendisini asla bir Empresyonist ressam olarak görmemiştir. Kendisi doyumsuz bir sanat koleksiyoncusuydu ve körlük başlangıcı yavaş yavaş resim yapmasını engellerken çizmekten çok toplamaya zaman ayırdı. 1908'de artık resim yapmayı aşağı yukarı bırakmıştı ve 1917 yılında ölene kadar kederli bir hayat sürdü. Ömrünün son yıllarında, bastonuyla yolunu bularak ve sürekli "Tek düşündüğüm şey ölüm" diye tekrarlayarak yanından geçen motorların yeni seslerinden bihaber bir şekilde Paris sokaklarında dolaşıyordu.
Sayfa 2 - Beta Yayıncılık, Haziran, 2015Kitabı okudu
Degas zengin bir ailenin çocuğu olduğu için şanslıydı ve bu yüzden babasının da desteğiyle sanat tutkusuyla uğraşabilmişti. Hâlâ babasının evinde yaşamaya devam etse de 1859'da, yirmi beş yaşındayken, Paris'te, Rue Madame'de kendisine ait bir stüdyosu vardı. O zamanlar orada kafe topluluğunu oluşturan ve 19. yüzyılda sanata yön veren diğer sanatçıların arasına karışmaya başladı. 1860'ların ortak noktası Edouard Manet'in en fazla tanındığı yer olan Batignolles bölgesindeki Café Guerbois idi. Manet ve Degas'ın birbirleri üzerinde güçlü etkileri olacaktı.
Sayfa 2 - Beta Yayıncılık, Haziran, 2015Kitabı okudu
Degas büyük bir opera hayranıydı ve Paris'in dışında geçirdiği ender zamanlardan birinde "the lack of an Opéra is a real privation" (operanın yokluğu da gerçek yoksulluktur) adlı yazısını yazmıştır. Degas, Rue le Peletier'deki Opera Binası yandıktan sonra 1875'te açılan ve günümüzde Place de l'Opéra'da yer alan Opera Binası'nı sıkça ziyaret ederdi.
Sayfa 2 - Beta Yayıncılık, Haziran, 2015Kitabı okudu
Reklam
Degas İtalya'da
Degas 1856'da İtalya'ya, büyükbabasının San Rocco di Capodimonte'deki görkemli villasına gitti. Sonraki iki yılı ülkeyi gezerek geçirdi ve Roma'da bir süreliğine kalarak Academie'de öğrenim gördü. İtalya'da ziyaret ettiğinde portrelerini çizdiği birçok akrabası vardı. (...) Degas İtalya'da bulunduğu bu dönemde gayet mutluydu: Ailesinin yanındaydı, İtalyancayı akıcı bir şekilde konuşuyordu ve en önemlisi de İtalyan Rönesans'ının sanatı ve mimarisi üzerine özgürce çalışabiliyordu.
Sayfa 2 - Beta Yayıncılık, Haziran, 2015Kitabı okudu
Edgar Degas
Auguste de Gas çekirdekten yetişme bir bankacıydı ama sanata, özellikle de müziğe ve tiyatroya oldukça ilgi duymaktaydı ve genç Edgar'ın sanata olan ilgisini destekliyordu. Edgar Hukuk Fakültesine girse de kısa süre sonra resim yapmak için bu alanı terk etti. 1855'te resim yapmayı öğrenmek için École des Beaux Arts'a katıldı, ama zamanının büyük bir bölümünü büyük İtalyan eserlerini araştırdığı Floransa ve Napoli şehirlerindeki akrabalarını ziyaret ederek geçirdi. Çizimin resim yapmanın temeli olduğuna inanarak geliştirdiği eserlerinin Leonardo da Vinci ve Michelangelo gibi büyük Rönesans sanatçılarının tekniklerine uyması bekleniyordu.
Sayfa 3 - Beta Yayıncılık, Haziran, 2015Kitabı okudu
Edgar Degas
Edgar Degas 19 Temmuz 1834'te Paris'te doğdu. Banka sahibi zengin bir ailenin oğlu olan babası Auguste, Napoli'den Paris'e henüz yeni taşınmıştı. Soylu bir aileden geliyormuş gibi gözüksün diye Auguste, Degas olan soyadını "de Gas" diye değiştirmiştir. Auguste, Paris'te Celestine Musson adındaki Amerikalı bir kızla tanışmış ve evlenmiştir. Edgar onların ilk çocukları olmuştur.
Sayfa 3 - Beta Yayıncılık, Haziran, 2015Kitabı okudu
Sotto in su
“Aşağıdan yukarıya doğru olan görüntü, İtalyan Rönesans sanatçılarınca ‘sotto in su‘ olarak bilinir.”
24 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.