Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cadı Kazanı (Avrupa Aydınlanmasının Unutulmuş Radikalizmi)

Philipp Blom

Cadı Kazanı (Avrupa Aydınlanmasının Unutulmuş Radikalizmi) Gönderileri

Cadı Kazanı (Avrupa Aydınlanmasının Unutulmuş Radikalizmi) kitaplarını, Cadı Kazanı (Avrupa Aydınlanmasının Unutulmuş Radikalizmi) sözleri ve alıntılarını, Cadı Kazanı (Avrupa Aydınlanmasının Unutulmuş Radikalizmi) yazarlarını, Cadı Kazanı (Avrupa Aydınlanmasının Unutulmuş Radikalizmi) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
388 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Üniversite zamanımızda bir grup arkadaşlarla ve kıymetli hocamızla yapmış olduğumuz okuma ve yorumlama grubumuzda ilk kez okumuştum. Daha sonrasında ise özlediğim her süreçte de okuyorum. İlk okuduğum zamanlar çok şaşırıyordum. Bu kitap bildiğiniz ve bilmediğiniz çoğu düşünürü konu edinen onların hayatını bize sürükleyici ve eğlenceli olarak anlatan bilgi verici bir romandır. Özellikle felsefe ile ilgilenenlere öneriyorum.
Cadı Kazanı (Avrupa Aydınlanmasının Unutulmuş Radikalizmi)
Cadı Kazanı (Avrupa Aydınlanmasının Unutulmuş Radikalizmi)Philipp Blom · Sel Yayıncılık · 201418 okunma
"Biz kadınlara davranışından, Tanrı'nın erkek olduğu anlaşılabilir. "
Reklam
388 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Avrupa'da, Orta Çağ'daki karanlık dönemle Rönesans arasında kendine has farklılıkları olan bir dönem vardır. Aydınlanmanın ilk kıvılcımlarının görüldüğü, insanların farkındalığının başladığı bir dönemdir bu. Kronolojik olarak 18. yüzyılı kapsar. Kitap bu döneme ışık tutuyor. Voltaire, Rousseau, Diderot, Hume, Holbach, Helvétius gibi filozofların
Cadı Kazanı (Avrupa Aydınlanmasının Unutulmuş Radikalizmi)
Cadı Kazanı (Avrupa Aydınlanmasının Unutulmuş Radikalizmi)Philipp Blom · Sel Yayıncılık · 201418 okunma
Aslında Lucretius, tanrılar hakkında yazarken, sanki onları etkin bir varlıktan ziyade daha çok psikolojik bir gerçeklik gibi ya da şiirlerde kullanılan ideal bir konu gibi görür. Tanrının, doğa yasalarının bir başka ismi olduğunu düşünen Spinoza, kendi tanrı anlayışını oluştururken bu görüşten oldukça yararlanacaktı.
Sayfa 197
Serbest kalması, artık otuz beş yaşında olan Diderot’ya hep arzuladığı şeyi, yani başkalarının takdirini kazandırmıştı. Aydınlanma davasının bir neferi olarak övülüyordu, hatta hareketin baba figürü Voltaire kendisine resmi tebriklerini göndermişti.
Sayfa 79
Rivayete göre, Diderot’nun en tehlikeli eseri, Körler Hakkında Mektup’tu. Diderot böyle bir kitabı yazarak bu sefer fazla ileri gitmişti. Tutuklandı, hapse atıldı ve kaderinin ne olacağı belirsizdi. Korkudan ve yalnızlıktan ötürü neredeyse deliye döneceği tek kişilik hücrede geçirdiği bir haftadan sonra, hapis koşulları biraz hafifletildi, ziyaretçileriyle görüşmesine dahi izin verildi.
Sayfa 77
Reklam
Pol Pot, yüksek medeniyetlerin yozlaştırıcı etkisinden yalıtılmış, erdemli köylülerden oluşan bir toplum yaratma bahanesiyle Kamboçya’yı Demir Çağı’na geri döndürmeden önce, 1950’lerde Paris’te Rousseau’nun eserleri üzerinde çalışmıştı.
Sayfa 18