" (...) Konuşmanın ardından, çiçeklerle bezenmiş masadan kalktık. Salondaki gençler etrafıma yığılmış, teşekkür edip soru yöneltiyorlardı. Salonda onlarla aramızda bir an vardı. Kalplerin esaretten kurtulup, birleşme anı. O ara kalabalığı yayarak bir adam geldi ve şöyle dedi:
— Beyefendi. Bilirsiniz ki Fransız duygusaldır, ince zevklidir ve gerçeği sever. Fakat genel zevki bozmayacak şekilde ifade edilen gerçeği... "
Sayfa 419 - Ekin Yayınları