Çağrılmadan Gelen kitaplarını, Çağrılmadan Gelen sözleri ve alıntılarını, Çağrılmadan Gelen yazarlarını, Çağrılmadan Gelen yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Nerede olduğunu bilmiyorsun, nereden geldiğini bilmiyorsun, nereye gittiğini bilmiyorsun, ne öğleyi gece yarasından ayırabiliyorsun, ne yazı görüyorsun, ne kışı – hep karanlık, karanlık! Yaşamak daha iyi! Tedavi edilemez mi acaba?
Amca – Bir kere bir eve hastalık girdi mi, sanki aile çevresine bir yabancı sokulmuş gibi oluyor.
Baba – İşte o zaman anlıyor insan ailesi dışında hiç kimseye güvenmemesi gerektiğini.
Baba – Korkunç bir sessizlik, mezar gibi!
Büyükbaba – Herhalde bir yabacı olacak gelen, aileden biri olsa böyle susmazdı bülbüller.
Amca – Bülbüllerden başka bir şey konuşmayacak mıyız artık?
Amca – Bir kere bir eve hastalık girdi mi, sanki aile çevresine bir yabancı sokulmuş gibi oluyor.
Baba – İşte o zaman anlıyor insan ailesi dışında hiç kimseye güvenmemesi gerektiğini.
Amca – Çok doğru.
Baba – merak edecek hiçbir şey yok artık. Tehlike geçti, kurtuldu kızınız…
Büyükbaba – Bana pek iyi gibi gelmiyor.
Baba – Niye böyle diyorsunuz?
Büyükbaba – Sesini beğenmedim konuşurken.
Baba – Ama doktorlar korkacak bir şey olmadığını söylüyorlar…
Amca – Yeni mi öğreniyorsun kaynatanı! Hep böyle boş yere korkuya vermek ister bizleri.
Büyükbaba – ben sizin gözünüzle bakmıyorum bu işlere.
THE GRANDFATHER:
It is a very long time since I saw my daughter! . . . I took her hands yesterday evening, but I could not see her! . . . I do not know what has become of her! . . . I do not know how she is. . . . I do not know what her face is like now. . . . She must have changed these weeks! . . . I felt the little bones of her cheeks under my hands. . . . There is nothing but the darkness between her and me, and the rest of you! . . . I cannot go on living like this. . . . this is not living. . . . You sit there, all of you, looking with open eyes at my dead eyes, and not one of you has pity on me! . . . I do not know what ails me. . . . No one tells me what ought to be told me. . . .
... beni böyle üzen nedir, bilmiyorum, boğuluyorum sıkıntıdan!..
kimse söylemiyor bana söylemesi gereken şeyi!..
üstelik, 1kere aklı takıldı mı insanın 1şeye, korkunç oluyor düşünceleri!..
Ama niye susuyorsunuz, niye konuşmuyorsunuz???