Hem bedenin acılarına gösterilen tahammülün, ızdırabı bir süre sonra kanıksatarak gerilettiğini öğreneli epey olmuştu.Hayatın muhtemel tüm acılarına boşverebildiği sürece galibiyete daha yakındı insan.
"Ölüm korkuludur." diyerek devam etti.
"Ancak ölürken fevkalade korkular yaşayanlar, yaşadıkları mekânlara şiddetli hissiyatlarının zahiren görünmez izlerini bırakırlar. Hiç silinmeyen, silinmeyecek izlerini..."
"Artık gerçekten de umurumda değil. Şükriye diye bir karım, Ayşe diye bir kızım var mıydı gerçekten de benim? Gerçek mi, düş
müydü bunlar? Gerçek nedir ki hayali sorgulayabileyim?"
"Belki de Şah İsmail'in Dailerinden birisin sen. Yalanlarını hiçbir payandaya ihtiyaç duymadan savururlar da etraflarındaki saf cahilleri sırf tatlı dilleriyle yanlarına çekerler."