Dünyanın derdini sırtlanmak isteyip, çakıl taşının altında kalmış gibisin…
Gücünün yetmediğini düşlemek de kaybetmektir.
-Pusulan sırrındır…
Öyle mi?
-Her yön aynı yere çıkıyor sır değil hakikat.
?
Okur Takip Önerileri
Avcı kafese girmez, Deli zaptedilmez. Bu nasıl hoş imtihandır.
Karşısındakinin duyduklarını tıpatıp duymak, aynı şeylere inanmak… Asıl kardeşlik buydu, asıl güçlendiren kardeşlik…
Yalnızlık, yere basmadan yürüyen bir ölüler ordusu gibi üstünden geçiyordu.
Bir yorgunum… Bir yorgunum ki…
Sevinci taşımak, acıyı taşımaktan daha zor…
Sayfa 243
“Bir pencere dolusu dünya… Ama bir pencere dolusu dünya bile ölümlü insana bazen elveriyor… Bazen bize bir tek mısra nasıl yeterse,işte öyle…”
Sayfa 102
Politikaya alışıyordu.Yani dalavereye…
Ama seven sevginin hem avcısı hemde avıdır.
"Cennet nedir kamber can?"
"Sevginin hüküm sürdüğü kalptir efendim!.."
"Peki, cehennem nedir?"
"Sevgisiz bir kalp cehennemin ta kendisidir!.."
Yarın av ile avcı birbirine karışacak, yarın yer ile gök birbirine çarpacaktı.Yarın ecel mi canları alacak, canlar mı eceli kovalayacaktı...
Osmanlı atları şeker tadıyla kan kokusunu birlikte algılar nedense. Gecenin bu saatinde hala kişnemelerine, eşinmelerine, yerlerinde duramayışlarına bakılırsa bu tadı almışlar bile.