Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çalıkuşu Sözleri ve Alıntıları

Çalıkuşu sözleri ve alıntılarını, Çalıkuşu kitap alıntılarını, Çalıkuşu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çalıkuşu haydi yat artık. Gece ve yorgunluk zavallı gözlerini ağrıtıyor. Seherden sana ne? Seher, ta uzaklarda uykuya ve daha başka şeylere kanmış “sarı çiçek”lerin mesut gözlerini açacakları vakittir.
İnkılâp
Sen, kurşunla vurulanları hiç işitmedin mi, be hemşireceğim? Bazıları, vurulduklarının farkında bile olamazlar, üç beş adım koşarlar, kaçıp kurtuluyoruz sanırlar. Yara sıcakken acımaz, hemşireceğim. Hele bir kere soğumaya başlasın.
İnkılâp
Reklam
Şöyle böyle derler ama, erkeklerin içinde de ne insaniyetliler var. Bu çocuktan gördüğüm iyiliği asla unutmayacağım.
İnkılâp
Bahçede kuru bir ağaç vardı. Fırsat buldukça oraya tırmandığımı ve tehditlere kulak asmadan teneffüs sonuna kadar daldan dala atladığımı gören muallim bir gün, “Bu çocuk insan değil, çalıkuşu!” diye bağırmıştı.
İnkılâp
“Kafeste ki kuş gibi o kadar sıkılıyorsun bu yalnız odada...”
İnkılâp
“Zehra, Ayşe, Zehra, Ayşe, Zehra, Ayşe.” Aman Yarabbî! Bu köyde ne çok Ayşe ve Zehra vardı. Hem de gülecek halde olmamama rağmen, aklıma tuhaf şeyler geliyordu: Mesela bir müfettiş gelse de talebelerimi tanıtmamı istese: “Dokuz Ayşe ile on iki Zehra var!” diye çabucak işin içinden çıkacaktım.
İnkılâp
Reklam
Bir zehri, insan bir kerede yutmalı, ya ölür ya kurtulur. Zehri şurupla, daha bilmem ne haltla karıştırıp yudum yudum içmek pis şey, iğrenç şey. Felâketi ağır ağır haber vermek testere ile adam kesmeye benzer.
İnkılâp
Korkutmadan tabii ki. :P
Başkaları gibi değildim. Çok sevindiğim, mesut olduğum vakit, duygularımı sözle anlatamam. Mutlaka karşımdakinin boynuna sarılmak, onu öpmek ve hırpalamak isterim.
İnkılâp
2. Yıl..
“Ben yine de ısrarla senin bahçende büyümek isteyen bir papatya olacağım. Susuz kalsam da, büyümek için uğraşacağım..”
İnsan, yaşadığı yerlerde beraber bulunduğu insanlara görünmez ince tellerle bağlanırmış; ayrılık vaktinde bu bağlar gerilmeye, kopan keman telleri gibi acı sesler çıkarmaya başlar, her birinin gönlümüzden kopup ayrılması, bir ayrı sızı uyandırırmış.
İnkılâp
Reklam
Herhalde ben insanların hakkımda söyleyeceği, düşüneceği şeylerin üstüne çoktan tükürmüş bir adamım.
İnkılâp
Meret. :)
Mirat’ın adına dikkat etmişsindir. Ne arifane isimdir o, bulmak için bir hafta kafa patlattım, iki lisana da uyar. Ermenice Mirat, Osmanlıca Murat. -Mirat, namünasip bir halt yiyip, beni kızdırdığı zaman ben de ona, sen, ne Mirat’sın, ne Murat; ancak bir meretsin, derim.
İnkılâp
İnsan, yaşadığı yerlerde beraber bulunduğu insanlara görünmez ince tellerle bağlanırmış; ayrılık vaktinde bu bağlar gerilmeye, kopan keman telleri gibi acı sesler çıkarmaya başlar, her birinin gönlümüzden kopup ayrılması bir ayrı sızı uyandırırmış.
Ahaha. Hiç gülesim yoktu.:))
Bu kadıncağız, hocanın vazifesini, kalplerde dünya emelini söndürmek diye öğrenmiş. Her fırsatta yavrucakları ölümle yüz yüze getiriyor. Duvardaki birkaç tabiiye levhasını sırf bu maksatla mektebe gönderilmiş sanıyor. Mesela: “Bu dünya fanidir, kimseye kalmaz! Yürü dünya yürü, ahir zamanıdır!” kabilinden korkunç bir ilahi okuttuktan sonra iskelet levhasını ortaya koyuyor: “Yarın biz ölünce etlerimiz böyle çürüyecek, kemikler böyle kuruyacak!” diye ölümün dehşetini ve kabir azaplarını anlatmaya başlıyor.
İnkılâp
Ah, şu çocuk gözlerindeki minnet! Dünyada, bir parça iyilik edebilmekten daha güzel bir şey olmuyor.
İnkılâp
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.