Tanrı'nın dediği olur, olacakları ne geciktirebilir ne de değiştirebilirsiniz; bu yüzden sabırla bekleyin ve olacakları görün - olacaklara ya kahredecek ya da övgüler düzeceğiz, ama henüz değil; her şeyin bir zamanı var!
Aradığın huzuru burada bulacaksın. Tanrı'nın gösterdiği yolda ardında bıraktığın o boş ve ahmakça hayata geri dönmen için kimseler gelip dil dökemeyecek, huzurunu bozamayacak.
Bir kötülük etmiş olsam o yüzden bu kadar acımasız davranıyorlar derdim -ama ben onlara iyilikten başka bir şey yapmadım ki- yoksa bu yüzden mi cezalandırıyorlar beni?
...ama gerçek olamayacak kadar kadar uzak, derin ve esrarlı seslerdi bunlar; bu dünyayı çoktan terk eden ruhların ağlayıp sızlanmasına benziyordu daha çok. İçinde yankılandıkları sessizlikten çok daha korkunç seslerdi bunlar.
“Kral hazretleri emretmişler. Ona ne bir kimse karşı çıkabilir, ne de kurnazlığa saparak kendi arzusunca değiştirebilir. Kralın emri karşısında boynumuz kıldan incedir.”
"Belli ki bu dünya baştan beri yanlışlıklar üzerine kurulmuş, ama belli ki kral da olsa, başkalarının hayatını yaşayıp, kendi koydukları kanunların bedelini ödeyerek öğrenecekmiş demek merhametin ne olduğunu."
Sayfa 209 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ey cesur yürekli, yüce insan, bu asil ruhu sana bir kral değil, ondan çok daha büyük bir kudret ihsan etmiş olmalı, çünkü böyle bir asaleti bir kral veremez, verildiğini öteki kullarına ilan edebilir ancak.