Bay K.'nın ev sahibinin küçük kızı, "Köpek balıkları insan olsaydı, küçük balıklara daha iyi davranırlar mıydı?" diye sordu. Bay K., "Evet," dedi. "Köpek balıkları insan olsaydı, denizin dibinde küçük balıklar için sağlam sandıklar yaptırır, sandıkların içine bitkisel olsun hayvansal olsun, her çeşit yiyecek
Gerçek bir anne çocuğu için hırsızlık bile yapabilirdi. Ama yasalar bunu yasak etmişti. Çünkü mülkiyet her şeyin başında geliyordu. Hırsızlık yapan yalan da söylerdi. Yasalar yalan söylemeyi de yasak etmişti.
Gerçekten karanlık bir çağdır yaşadığım!
Ahmaktır hilesiz söz.
Savaşlar ortasında yedim ekmeğimi
Katiller arasında yattım uykuya
Yollar bataklığa gidiyordu zamanımda.
Cellada bildiriyordu beni konuştuğum dil.
Çok değildi yapabileceklerim.
Sizler fakat, geldiğinde vakit
İnsan insanın yardımcısı olduğu
Zaman.
Hatırlayın
Hoşgörüyle bizi.
Zulümler yağmur gibi yağmaya başlayınca
“dur!” diyen olmaz artık,
Cinayetler üst üste yığılmaya başlayınca görülmez
oluverirler.
Çekilen acılar dayanılmaz olunca duyulmaz artık
hiçbir çığlık.
Çığlıklar da yaz yağmuru gibi yağar.
... Duvarcı yaptığı evde oturmadığı gibi, fethettiği topraklar da onun olmadı. Savunduğu toprak da onun değildi. Kullandığı silahla giydiği üniforma bile onun olmadı. Ama uçaklardan yağan ölüm yağmuru, sulardan dökülen kaynar zift altında, mayınların ve kapanların üstünde, vebanın, sarı salip gaz mermisinin, etten yapılmış kargı ve ok kılıfının, hedeflerin, tankların yürüdüğü çamurun, gaz fırınlarının ortasında, düşmanın karşısında, generallerin önünde o vardır.