Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Canavar Sözleri ve Alıntıları

Canavar sözleri ve alıntılarını, Canavar kitap alıntılarını, Canavar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"İçindeki öldürücü korku, kemiklerinden birindeki görünmeyen kırıktan daha çok acı veriyordu."
Sayfa 149 - iş yeri ya da alnının teriyle ekmek yiyemezsin
Köpek balıkları insan olsaydı
Bay K.'nın ev sahibinin küçük kızı, "Köpek balıkları insan olsaydı, küçük balıklara daha iyi davranırlar mıydı?" diye sordu. Bay K., "Evet," dedi. "Köpek balıkları insan olsaydı, denizin dibinde küçük balıklar için sağlam sandıklar yaptırır, sandıkların içine bitkisel olsun hayvansal olsun, her çeşit yiyecek
Sayfa 129
Reklam
Biçimi saptıyan kişiler, konularda amacı umursamıyorlardı.
Sayfa 124
Ah Gazze!
Zulümler yağmur gibi yağmaya başlayınca “dur!” diyen olmaz artık, Cinayetler üst üste yığılmaya başlayınca görülmez oluverirler. Çekilen acılar dayanılmaz olunca duyulmaz artık hiçbir çığlık. Çığlıklar da yaz yağmuru gibi yağar.
... Duvarcı yaptığı evde oturmadığı gibi, fethettiği topraklar da onun olmadı. Savunduğu toprak da onun değildi. Kullandığı silahla giydiği üniforma bile onun olmadı. Ama uçaklardan yağan ölüm yağmuru, sulardan dökülen kaynar zift altında, mayınların ve kapanların üstünde, vebanın, sarı salip gaz mermisinin, etten yapılmış kargı ve ok kılıfının, hedeflerin, tankların yürüdüğü çamurun, gaz fırınlarının ortasında, düşmanın karşısında, generallerin önünde o vardır.
Sayfa 80 - La Ciotat'lı Asker
Savaşlar ortasında yedim ekmeğimi
Gerçekten karanlık bir çağdır yaşadığım! Ahmaktır hilesiz söz. Savaşlar ortasında yedim ekmeğimi Katiller arasında yattım uykuya Yollar bataklığa gidiyordu zamanımda. Cellada bildiriyordu beni konuştuğum dil. Çok değildi yapabileceklerim. Sizler fakat, geldiğinde vakit İnsan insanın yardımcısı olduğu Zaman. Hatırlayın Hoşgörüyle bizi.
Bertolt Brecht, Bizden Sonra Doğanlara
Reklam
Yoksa artık savaş istemiyorlar mıydı? Kısa bir soruşturmadan sonra hayret verici bir durum ortaya çıktı. Silâh fabrikaları büyük bir savaşın hazırlıklarını yapıyordu. Fabrikaların hisse senetleri hızla yükseliyordu. Köle fiyatlarında da yükselme vardı. Bunun anlamı neydi? Adamlar, diktatörün savaş yapmasını istiyorlardı, ama gerekli parayı vermekten kaçınıyorlardı galiba. Sezar, bunun ne demek olduğunu akşama doğru anladı. Savaş istiyorlardı, ama onunla birlikte savaşmaya niyetleri yoktu.
Sayfa 57
"Doğayı çok tutumlu kulanmamız gerek. Hiçbir iş yapmadan doğada bulunmak, insanı hastalıklı bir duruma, ateş basar gibi gelen hale kolayca sokar."
Sayfa 114
Sekreter sarayda öldürülmüştü. Demek ki diktatörü tutanlar için saray artık güvenli değildi. Peki, ya diktatör için?
Sayfa 65 - Sezar ile Lejyoner
Gerçek bir anne çocuğu için hırsızlık bile yapabilirdi. Ama yasalar bunu yasak etmişti. Çünkü mülkiyet her şeyin başında geliyordu. Hırsızlık yapan yalan da söylerdi. Yasalar yalan söylemeyi de yasak etmişti.
Sayfa 18
Reklam
Hayatı boyunca büyük insanlarla ilişkisi olmuş ama onu pek az insan anlamıştı. Bu açık konuşmadığı için değil, tersine çok açık konuştuğu için böyle olmuştu.
Dünya savaşını izleyen yıllarda genel işsizlik ve alt tabakaların sıkıntısı durmadan büyüyordu. Mainz şehrinde geçen bir olay, ekonomilerini zorbalık ve sömürüden başka yollarla canlandırmada yetersizlik gösteren büyük Avrupa devletlerinin içinde bulunduğu kötü durumu bütün barış anlaşmalarından, tarih kitaplarından ve istatistiklerden daha iyi anlatır.
Sayfa 144 - İş Yeri Ya Da Alının Teriyle Ekmek Yiyemezsin
Gerçekten karanlık bir çağdır yaşadığım! Ahmaktır hilesiz söz. Savaşlar ortasında yedim ekmeğimi Katiller arasında yattım uykuya Yollar bataklığa gidiyordu zamanımda. Cellada bildiriyordu beni konuştuğum dil. Çok değildi yapabileceklerim.