Genelde sonu açık kitapları sevmem ama yazarın bu kitapta neden böyle bir tercih de bulunduğunu anlayabiliyorum. İnsanların ne kadar acımasız olabildiğini dehşet içinde bir kez daha fark ettim. Kısa ama oldukça etkileyici bir kitap.
CanavarStephen Crane · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20193,200 okunma
Yazarı çok duymuştum, okuma fırsatı bulduğum ilk kitabı. Dilinden çok hoşlandığımı söyleyemeyeceğim. Kitapta birkaç kez okuduğum cümle neredeyse yok. Çok az alıntı yaptığım nadir kitaplardan. —Spoiler— Canavar haline geldikten sonra (Henry’den) bahsedilirken kullanılan cümleler hep önyargıdan ve boş sohbetlerden oluşuyor. O kadar boş ki yaşanan sıradan bir olaymış - dedikoduymuş- gibi hemen başka gündelik bir konuya geçilebiliyor. Bu sohbetleri yapanlar da genelde kadınlar. Hoş bir izlenim edinemedim. Sadece bir kadın karakterle bu kanı giderilmeye çalışılmış, o da yarım yamalak olmuş. Bakıcı ile konuşulan bölümlerdeki yinelemeler çok gereksiz olmuş. Cahilliğini daha önceki bölümlerde de okuyucu olarak anlayabiliyorsunuz zaten. Klasik olarak sayabileceğiniz tek şey ( Henry’nin çocuğu kurtarması dışında) doktorun tutumu ve davranışları. Onun dışında bir şey yok malesef. Keşke biraz da Henry’nin gözünden de görebilseydik yaşadıklarını. İster istemez nerede Kafka’nın Dönüşüm’ü nerede bu kitap demekten, karşılaştırma yapmaktan kendinizi alamıyorsunuz. Ki orada durum aniden olmuştu. Bir anda böceğe dönüşmek kulağa ne kadar olağandışı gelse de size hissettirdikleri, karakterin hislerini anlattığı dil çok etkileyeciydi. Böyle bir anlatım yapılsaydı çok daha güzel bir kitap olabilirdi.
”Dünyada çok sayıda ahmak olsa da, onlara karşı koyarak kendinizi mahvetmeniz için bir neden göremiyoruz. Onlara hiçbir şey öğretemezsiniz, biliyorsunuz."