Ruhundaki karanlık yanı tuvale aktarmak, evrendeki tezatlıkların çatışmasını yansıtmak, ışık ve gölge dengesini sağlamak,toplumun içinden geçtiği karmaşık süreçlere kendince bir yorum getirmek…
Işığı duyguların dışavurumunu yansıtacak şekilde kullanıyordu. Ressamın eserleri ve gerçeklik anlayışı birbiriyle hem mücadele eden hem de birbirini tamamlayan tezatlıklar üstüne kuruluydu. Gerçeklikten ilham alıyor, tuvalin üstünde adeta bir trajedi yaratıyordu.
"Nec spe,nec metu."
"Umut etmeden ve korkmadan yaşa."
Bu sözü benimsedim de mi paylaştım kesin doğru diyemem fakat nedense her ne kadar keskin,aykırı bir cümle olsada idealist bir düşünce gibi geldi,belki tam size göredir. :)
Sanat tarihçileri, Caravaggio’nun bu kurtlanmış, yer yer çürümüş meyveleri yaparken Amos kitabından ilham aldığını söyler.
Kutsal Kitap’ın Eski Ahit kısmında, Amos Kitabı bahsinde şunlar yazar:
“Rab bana şunu gösterdi: Baktım bir sepet olgun meyve. Bana, ‘Ne görüyorsun Amos?’ diye sordu. ‘Bir sepet olgun meyve ‘ diye yanıtladım.(…) Rab, ‘Halkım İsrail’in sonu geldi, ‘ dedi. ‘Bir daha onları esirgemeyeceğim. O gün saraydaki türküler yas çığlıklarına dönecek.’ “