En Eski Çarpık Aşk Sözleri ve Alıntıları
En Eski Çarpık Aşk sözleri ve alıntılarını, en eski Çarpık Aşk kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Alex - Ava
"Beladan uzak durmak konusunda sana ne söylemiştim, gün ışığı? Bunu yapmaya devam edersen, başına bir dünya kadar bela alacaksın."
" Belki de belayı seviyorumdur. Belki de burada kalmak istiyorumdur."
" Benim uzak durmam gereken belanın sen olduğunu düşünmeye başlıyorum."
Martı YayınlarıKitabı okudu
" Sen ve ben. Yaşadıklarımızdan herhangi biri gerçek miydi?"
Alex kaskatı kesildi ve ben umut ederek, dua ederek nefesini tuttum..
" Seni uyarmaya çalıştım tatlım," dedi. " Sana beni romantikleştirmemeni o yumuşak kalbini katılaştırmanı söylemiştim. Yıllar boyunca bana gösterdiğin nezakete karşılık bir nezaket göstermek adına seni bunun için uyardım. Ama sen yine de bana aşık oldun."
" Bunu gelecek için bir ders olarak say. Güzel sözler ve güzel yüzler, güzel ruhlara eşit değildir."
Martı YayınlarıKitabı okudu
“Çoğu insan, yapabileceği en büyük fedakarlığın bir şey uğruna ölmek olduğunu düşünürdü. Yanılıyorlardı. Yapabileceğiniz en büyük fedakarlık; bir şey uğruna yaşamak, onun benliğinizi ve sizi hiç tanımadığınız bir hale dönüştürmesine izin vermekti.”
Sayfa 150Kitabı okudu
" Hiçbir zaman bir Beyaz Atlı Prens olduğumu iddia etmedim ve aşkım da peri masalı tarzında bir aşk değil. Ben boktan bir ahlak anlayışı olan, boktan bir insanım. Sana ay ışığının altında şiirler yazıp serenat yapamam. Ama sen gözlerimin gördüğü tek kadınsın. Düşmanların benim de düşmanımdır, dostların benim de dostumdur ve Eğer istersen, senin için dünyayı yakıp kül ederim."
Martı YayınlarıKitabı okudu
“Seni kurtarmaya çalışıyorum Ava,” dedi birden.
“Neyden?” Bu sırada Alex’e bakmayı reddettim ama gözümün ucuyla, onun beni izlediğini görebiliyordum.
“Kendimden.”
Cevap vermedim. Beni kurtarmaya kararlı olan bir adama, aslında kurtarılmak istemediğimi nasıl söyleyecektim ki?
Sayfa 204Kitabı okudu
Yapabileceğiniz en büyük fedakarlık; bir şey uğruna yaşamak, onun benliğinizi tüketmesine ve sizi hiç tanımadığınız bir hale dönüştürmesine izin vermekti. Ölüm unutulurdu; yaşamak ise mutlak olan şeydi, var olan en sert gerçekti.
Sayfa 150Kitabı okudu