O zamanlar burası, yatağı kuşatan tek bir odaydı, aşkı bekleyişin, telaşın, aşk ateşinin, vicdan azabının ve zevkin katıldığı, panjurları sürekli kapalı koskoca bir oda ve çevresinde, kimliksiz, ışıksız, işlevsiz başka odalar. Daha sonra, her biri ortak yaşamı paylaşacak kadar özgürleşince ve birbirlerini gerçekten sevmeye başladıklarında, panjurlar açılmış ve öbür odaların da işe yarayacağı ortaya çıkmıştı..