Castellio Calvin'e Karşı ya da Bir Vicdan Zorbalığa Karşı
Stefan ZweigCastellio Calvin'e Karşı ya da Bir Vicdan Zorbalığa Karşı Gönderileri
Castellio Calvin'e Karşı ya da Bir Vicdan Zorbalığa Karşı kitaplarını, Castellio Calvin'e Karşı ya da Bir Vicdan Zorbalığa Karşı sözleri ve alıntılarını, Castellio Calvin'e Karşı ya da Bir Vicdan Zorbalığa Karşı yazarlarını, Castellio Calvin'e Karşı ya da Bir Vicdan Zorbalığa Karşı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Silahların sözlerin üzerinde şakırdadığı ve savaşın son kararı kopararak verdiği bir dünyada hüzünlü yakarışının duyurma umudu ne kadar da azdır. Ama bütün dinlerin ve bilgelik öğreticilerinin sayısız kez açıkladığı gibi, en insani talepler unutkan insanlığın hatırına dosdoğru biçimde getirilmelidir daima. “Şüphesiz,” diye ekler alçakgönüllüce Castellio,” başkalarının çoktan söylediği şeylerden başka bir şey söyleyemiyorum. Ama gerçek olanı ve haklı olanı, geçerli kılıncaya kadar tekrarlamak asla boşyere değildir.” Zorbalık her çağda başka biçimlerle kendini yenilediğinden, ona karşı verilecek kavga da düşünen insanlar tarafından daima yenilenmek zorundadır; asla şiddetin o sırada çok kuvvetli olduğu ve dolayısıyla ona itiraz edecek bir şeyler söylemenin manasız olduğu bahanesinin arkasına saklanmamalıdırlar. Çünkü gerekli olan hiçbir zaman çok fazla söylenmiş sayılmaz ve gerçek asla boşa değildir. Söz, zafer kazanmasa bile kendisinin ebedi olarak mevcut olduğunu ispat eder ve böylesi anlarda kendisinden yaralananlara kendi adına hiçbir terör iktidarının özgür bir ruh üzerinde etkili olamayacağını ve insanlık dışı yüzyılda bile insanlığın sesini yeri olduğunu kanıtlar.
Fikri savaşlarının hepsinde en iyi savaşçılar kolayca ve tutkulu bir düşmanlık başlatanlar değil, uzun süre kararsızlık yaşayan, içsel bir huzurla yaşayan, kararı ve hükmü ancak yavaş yavaş olgunlaştıranlardır.
Gerçeği aramak ve insanların onu düşündükleri biçimde dile getirmesi asla suç oluşturmaz. Hiç kimse bir inancı kabul etmeye zorlanamaz. İnanç özgürdür.
Sebastian Cadtellio
İnanç özgürlüğünü zor kullanarak bastıran bir devlette ya da bir sistemde, kendi vicdanlarının ırzına geçilmesine razı olmayı istemeyenler için sadece üç yol vardır:
-Devlet terötüne karşı açıkça mücadele edilir ve şehit olunur.
-İnsan içsel özgürlüğünü ve aynı zamanda kendi yaşamını korumak için görünüşte boyun eğer ve gerçek fikirlerini saklayabilir.
- Göç edilir…
Bir düşünce ancak onun uğruna yaşayanlar ya da ölenler varsa, ona inananları ve ikna olanları yaratabilmişse yeryüzünde yaşayabilir.
Tarihin adil olmaya vakti yoktur.
Bir fikir insanı, kendi inanç ve öğretisinin içsel gücüne olan inancını yitirir yitirmez onu zor yoluyla yaymaya çalışır ve insan özgürlüğüne karşı savaş ilan eder. Nasıl bir fikir olursa olsun başka inançları tektipleştirmek ve düzenlemek üzere teröre başvurduğu andan itibaren artık bir ideal değil vahşettir. Başkalarına şiddet yoluyla dayatılan en saf gerçekler bile ruha karşı işlenmiş bir günahtır.
... ama kan her fikri kirletir, şiddet her düşünceyi alçaltır.
Sayfa 445 - İletişim yayınları, ekitapKitabı okudu
Canlı düşünceler tek bir ölümlü insanda yaşayıp yok olmak istemezler, kendileri için alan, dünya ve özgürlük talep ederler.
İktidar sahiplerinin,
susturdukları için yenilgiye uğrattıklarını düşünmeleri boşunadır.
Çünkü doğan her yeni insanla yeni bir vicdan doğar.