Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Askeri ve Siyasi Hayatı

Cemal Paşa

Nevzat Artuç

En Eski Cemal Paşa Gönderileri

En Eski Cemal Paşa kitaplarını, en eski Cemal Paşa sözleri ve alıntılarını, en eski Cemal Paşa yazarlarını, en eski Cemal Paşa yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İttihat ve Terakki Cemiyeti kollektif bir yapıya sahiptir. Cemiyet'in örgütlenme işi Dr. Nazik ve Bahaeddin Şakir Beylerin idaresinde. Askeri alanlarda Enver ve Cemal Paşalar ön planda yer almışlardır. Kara Kemal esnaf teşkilatlanmasından sorumlu iken, Parti'nin ekonomi politikalarına Cavid Bey yön vermektedir. Hüseyinzade Ali ve Ziya Gökalp Cemiyetin ideologları olarak ön plana çıkmışlardır. Değişik liderlerin yönettiği özerk alanlardaki koordinasyonu ise Talat Paşa sağlıyordu.
Başlangıçta Osmanlıcılığı benimseyen İttihatçılar, yaşanan toprak kayıpları nedeniyle İslâmcılık, Türkçülük ve Batıcılık fikirlerine daha fazla ağırlık vermeye başlamışlardır. Özellikle Birinci Balkan Savaşı sonrası yaşanan felaketler Türkçülük ve İslâmcılık akımlarını ön plana çıkarmıştır. Türkçüler öncelikle Osmanlı Devleti içerisinde milli bilince sahip olmayı, daha sonra da yurt dışındaki Türklerle bir araya gelip Turan adlı büyük bir devlet kurmayı amaçlıyorlardı. Milli devlet, milli ekonomi söylemleri ön plana çıkmaya başlamıştı. Ancak Türkçülüğü savunan İttihatçılar, İslâmcılığa da sahip çıkmışlar ve Türkçü-İslamcı bir yaklaşım tarzını benimsemişlerdi. Trablusgarp Savaşı sırasında etkisi açıkça görülmüş olan İslâmcılık, Birinci Dünya Savaşı ile birlikte adeta zirveye ulaşmıştır. İttihatçılar Trablusgarp, Fas, Cezayir, Mısır, Hicaz, Afganistan, Hindistan, Cava ve Sumatra'ya kadar bütün Müslümanlarla işbirliği içerisinde olmaya gayret etmişlerdir. İttihat ve Terakki içinde zamanla Türkçü-İslâmcı söylemle birlikte merkeziyetçilik görüşü de ağırlık kazanmıştır. Bu yüzden Prens Sabahaddin Bey'in adem-i merkeziyet fikirleri kabul görmemiştir.
Reklam
Cemal Paşa, bir Türk milliyetçisiydi ve Türk Ocağı'na sık sık uğrardı. Bu sebeple Bahriye Nazırlığı döneminde Yusuf Akçura ve Hamdullah Suphi gibi Türk milliyetçiliğinin önde gelen iki ismini Heybeliada'daki Bahriye Mektebi'nde tarih dersleri vermekle görevlendirmişi.
Mahmut Şevket Paşa Kabinesi'nde Nafia Nazırlığı yapan Romanya asıllı Nesarya Efendi de onun bir Türk milliyetçisi olduğunu şu cümlelerle anlatmaya çalışmıştır: Cemal genellikle Fransız taraftarı olarak bilinir. Aslında, Cemal ne Fransız ne de Alman taraftarıdır. O, sadece Türk taraftarıdır. Türklüğüne aşıktır. Cemal, Türklerin kusurunu bile bir erdem olarak görüyordu.
Cemal Paşa büyük oğlu Ahmet'e, 13 Mayıs 1920'de Moskova'dan yazmış olduğu vasiyetname gibi mektubunda: Sana isimimden başka miras bırakacak hiçbir şeyin yoktur. Beş paralık bir servete sahip değilim... Vatanını, Türklüğünü her şeyden ziyade sev ve bu ikisi için hiçbir fedakârlıktan çekinme!.. Ben ölürsem annenin birkaç parça elması bütün aileyi ancak üç sene kadar iaşe edebilecek bir şeydir. Ondan sonra ananı, halanı, büyükanneni himaye edecek, onları güç kimseye muhtaç etmeyeceksin.
Cemal Bey, Edirne'nin geri alınması ve bir daha bırakılmaması yönünde büyük bir kararlılık göstermiştir. (...) l'llustration Dergisi'nin muhabirlerinden yakın dostu Georges Remond, Edirne meselesi üzerine kendisiyle görüşme imkanı elde etmiştir. Remond, başka bir muhabir tarafından yöneltilen: Edirne'deki bir kaç camiden bu kadar fedakârlık etmemeye, yeniden bu kadar çabuk tehlikeye atmaya ne lüzum var? sorusunu Cemal Bey'e yönelttiği vakit şu cevabı almıştır: Şunu iyi biliniz ki, Edirne bugün Osmanlılığın şan ve namusunu muhafaza emelinde olan bizler için bir nokta-i İttihat, bir gaye-i şan-ı millidir. Eğer Bulgarlar Edirne'yi alırlarsa İstanbul'u da alsınlar. Şam'ı, Bağdat'ı, Musul'u da alsınlar. Ben cephede on beş kişi ile de kalsam yine gaye-i emelim Edirne olacak, yine Edirne diye bağıracağım. Edirne'yi istirdat için uğraşacağım. Erkân-ı Hükümetimiz de hiç şüphesiz bu fikirdedirler ve Edirne'nin muhafazası uğrunda, Nazırlarımızın bile hayatlarını tehlikeye koymaya karar vermiş olmaları lazımdır.
Reklam
II. Meşrutiyet, kısa süreli bir mücadelenin devamında değil,uzun soluklu modernleşme ve demokratikleşme çabalarının kaçınılmaz sonucu olarak ortaya çıkmıştır.
1906 yılının ortalarında İsmail Canbolat ın Selanik'teki evinde başlayan arkadaş toplantıları, birkaç ay sonra semeresini vermeye başlamıştır. Tarık Zafer Tunaya'nın asıl İttihat ve Terakki cemiyeti olarak adlandırdığı Osmanlı Hürriyet cemiyeti , 5 Eylül 1906'da Selanik'te,Tahir, Naki,Edip Servet,Kazım Nami Duru, Ömer Naci, İsmail Canbolat , Hakkı Baha , Talat,Rahmi ve Mithat Şükrü beyler tarafından kurulmuştur. Kurucuların yedisi asker üçü de sivil üyeler idi. Cemiyet'in kurulması fikri ,Talat bey tarafından ortaya atılmıştır. Kurucu üyelere, yaş sırasına göre 1 ile 10 arası numara verilmiş, 10. numaradan sonra cemiyetin üye sayısını çok göstermek amacıyla 100 sıra atlanarak 111'e geçilmiştir. Cemiyet'e üye olacakların Müslüman,cesur ve karakterli kişiler olması ön şart kabul edilmiştir.
Cemal bey , Selanik'te sık sık Osmanlı Hürriyet cemiyeti'nin Heyet-i Âliye üyeleri tarafından gerçekleştirilen toplantılara katılıyordu. Söz konusu toplantılar bazen Cemal Bey'in Yalılar'daki evinde,bazen Enver Bey'in babasının evinde , bazen de İsmail Canbolat'ın evinde yapılıyordu. Bu toplantılarda meşrutiyet idaresinin yeniden tesis edilmesi için ne gibi tedbirler alınması gerektiği konuşuluyor,çoğunlukla da ihtilâl yapılması yönünde kararlar alınıyordu. Yoğun çalışmalar II.Meşrutiyet ' in ilanına kadar devam etmiştir. Bu arada Selanik'te Cemal Bey'in şöhreti gittikçe yayılmakta ve onun için Büyükadam denilmeye başlanmıştı. Öyleki Selanik'teki bütün subaylar,Cemal Bey'i kendilerine örnek alıyor ve onun gibi olmak istiyorlardı.
Makedonya sorunu,olaylara müdahale etmek üzere bu bölgeye sevkedilen mektepli Osmanlı subaylarının milliyetçilik duygularının gelişmesine olanak sağlamıştır. Başta Cemal ve Enver Beyler olmak üzere, İttihat ve Terakki'nin askeri kanadı Makedonya'da eşkıya takibinde bulunmuş ve bölgedeki milliyetçilik akımlarından oldukça etkilenmişlerdir. Gelişmelerden tedirgin olan II.Abdülhamit bölgedeki genç subayları kendisine bağlamak için büyük çaba sarfetmiş,ancak başarılı olamamıştır. Sonuçta Makedonya'daki bu gelişmeler, İttihat ve Terakki'nin ihtilâlci karakterinin oluşmasında etkili olmuştur.
72 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.