Ülkenin değişim ve çağdaşlaşma temposunun düşürüldüğüne, bundan ötürü vatanın tehlikede bulunduğunu ve durumun suçlusunun da siyasal iktidar olduğuna duyulan inanç, kuşak üyelerinin ortak hareket noktası gibiydi. Dönemin neredeyse tüm aydınları siyasal iktidarın Atatürkçü toplum projesinden ödünler verdiğine ve bu sürecin tersine çevrilmesi gerektiğine inanıyorlardı.