Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gök Gürültüsü

Cengiz Han

M. Turhan Tan (Mehmet S. Fethi)

Sayfa Sayısına Göre Cengiz Han Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Cengiz Han sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Cengiz Han kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ulun Hatun
Yesügey (Temuçin'in babası) bu kadına, bir kar borasında avlanırken rasgelmiş, âşık olmuştu. Kadın, evli idi, Yesügey, ne yapıp yapmıştı, sevgilisini kocasının elinden almıştı. Heyecansız bir hayattan aşkın yaptığı bir yuvaya geçen Ulun Hatun, değme erkeğin yapamayacağı işleri yapardı, herkese parmak ısıtırdı.
Reklam
Mani gibi:)
"Hele bir çıra parlatta konuşalım. İşim baştan aşkın, tasam her günkünden taşkın."
Çünkü insanlar..
"Yalanlar uydurmayı niçin düşündüğünüz?" "Çünkü insanlar, yalanı doğrudan daha çok severler. Sonra kafası aydınlanmamış adamlar, birine yüksek saygı göstermek için onu insanlığın üstünde doğmuş görmek isterler. Biz de seni, Beylerin ve Hanların üstüne çıkarmak için ışıktan üremiş gösterdik".
Kafası aydınlanmayan adamlar..
"Ana karnında yeni fırlayan tayların koşucu olup olmadıkları bile ilk günden anlaşılmaz. Nerede kaldı ki insan yavrusunun hakanlığa yükseleceği doğumunda belli olsun. Fakat dedim ya, kafası aydınlanmayan adamlar, bu masallara çabucak inanır."
"Senin doğuşunu da babam bir masal yaptı. Anan seni her kadın gibi, her kısrağın bir tay bırakması gibi sessiz, gürültüsüz doğurmuştu. Elli yıldan beri Türkeli'nde bir kaynaşma, bir anlaşma yapmak isteyen, bunun için de senin soyuna dayanmayı kuran babam, bu doğumu bir tutamak saydı, dört tarafa bir masal uçurdu. Sanki sen bir eli yumuk olarak doğmuşsun. Eben elini açınca bir parça pıhtı kan görmüş. Moğol ulusunun en akıllısı babam değil mi ya. Hemen o, bu kan pıhtısını alıyor, evirip çeviriyor, babana müjde veriyor. "Bu çocuk ulu hakan olacak, yeryüzünün hepsini alacak! " diyor.
Reklam
Sizin cennetiniz de bizim uçmağımıza benziyor. Türk uluslarından birçoğu uçmaya "Ak" ve orada yaşayanlara "Akto" derler. Toprak üstünde iyi iş yapanları "Yayucu" su, uçmaya götürür. Orada bu yeni aktoya ziyafetler çekilir. Bizim inandığımız cennetin yanında süt gölü vardır. Suyu, çok tatlıdır. Sürve Dağı da oradadır, Dünyada iyi ad bırakıp uçmağa gidenler Süt Gölü'nde altın sandallarla dolaşırlar, kıyılarındaki sedefli kumsallarda gezerler. Sürve Dağı'nda da güzel kuşlar, geyikler avlarlar. Sizin de kendi cennetinizde ırmaklar, köşkler, şaraplar, aş evleri ve aşlar olduğunu söylüyorsunuz. Cehenneminiz de aşağı yukarı bizim kazırganımızı andırıyor. Yalnız bizim Türkler'in uçmağa da, kazırgana da gitmesi kolay. Sizin cennetinize veya cehenneminize gitmek hayli güç!
Cengiz'in papazla konuşması
"Anlaşılıyor ki din, nihayet bir fikirdir. Bu fikirler ya yurttan yurda geçiyor yahut her yerde aynı boyayı taşıyor. Meselâ siz, kendi din ulunuzun babasız doğduğunu söylüyorsunuz ve bunu, onun büyüklüğüne delil tutuyorsunuz. Bizim elde de böyle masallar var. Hatta benim yedi göbek yukarı atamın bile babasız doğduğu söylenir. Yine siz, insanların iyi ve kötü diye ikiye ayrılacaklarını, iyilerin öldükten sonra iyi günler göreceğini, kötülerin de ateşe atılacağını söylüyorsunuz. Bizde de buna inananlar çoktur. Naymanlar içinde yaşadığınız için elbette duydunuz, Türkler Budha'yı tanımazdan ve duymazdan çok evvel, ölümden sonra dirilmek olduğunu bilirlerdi. Nitekim ben de bunu bilirim. Bizim bildiğimize göre, bir çocuk doğduğu zaman, "Bay Ülgen" kendi oğlu "Yayık'ı" yollar. Yayık, süt gölünden bir damla alır, bununla çocuğa can verir. Sonra göze görünmez bir “Yayucu"yu bu çocuğun iyi işlerim yazmaya memur eder. Beri taraftan çok korkunç kazırganın (cehennem) kocamaz ve ölmez tanrısı "Erlik Handa" bir "Körmüz" gönderir. Bunlardan "Yayucu" çocuğun sağında, Körmüz de solunda durur. Birincisi onun ölünceye kadar yapacağı iyi işleri, ikincisi de kötü işleri azar. Çocuk büyüyüp kocar ve bir gün ölür. O vakit Körmüz, onun ruhunu kapıp yer altında bir kara taht üzerinde oturan Erlik Han'ı yanına götürür. Siz, Bay Ülgenle Erlik Han'ı birleştiriyorsunuz. Allah diyorsunuz. Yayucu gibi, Körmüz gibi yazıcılara da melek adı veriyorsunuz.
Yerin üstüne baksalardı bu kadar rezil olmazdık.
"Toprağın altına; üstünde yaşadıktan sonra gidiliyor. Demek ki yerin altından evvel üstünü düşünmek gerek. Yerin üstü ise düz değil."
Reklam
İş bölümü
Cengiz'in ülkesinde erkek ve kadın en büyüğünden en küçüğüne kadar her silaha sahip olma hakkına sahipti. Silâhlarını temiz tutmayanlar, iyi korumayıp sakatlayanlar çok ağır ceza görürlerdi. Atların defterini tutmak, kontrolünü yapmak, gerektiğinde toplayıp ordu emrine vermek işi dinç ve çevik adamlara, koyunları muhafaza etmek vazifesi de harbe yaramayan kimselere verildi. Cengiz, büyük ve küçük subaylarla candan alâkadar olurdu ve "bütün subaylar her yıl beni bir defa olsun, görmelidirler," derdi.
Cengiz'in dehası:
Cengiz'i cihangir yapan askeri teşkilatındaki nizamdır, intizamdır. O, ordusunu esas itibariyle onar bin kişilik kısımlara ayırmıştı. Bugünkü tâbirle birer kolordu olan bu onar bin kişilik kısımlara tümen ve kumandanlarına tümen ağası deniyordu. Tümenler binlere, binler yüzlere, yüzler ellilere, elliler beşlere veya onlara ayrılmıştı. Bunların kumandanlarına sıra ile binbaşı, yüzbaşı, elli başı, onbaşı adlarını vermişti. Bir tümenin subayları diğer tümenin subaylarına karışmazdı. Her zabit ancak kendi tümenindeki mafevkinden emir alırdı.
Torpile bak
Eski Türklerde Hanların, Hanzadelerin başları kesilmezdi. Bu, asalete karşı hürmetsizlik sayılırdı ve öldürülmesi icap eden yüksek asilzadeler mutlaka yay kirişi ile boğdurulurdu.
Sayfa 100Kitabı okudu
216 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.