Cevap Veriyorum
Yaşar Nuri ÖztürkCevap Veriyorum Gönderileri
Cevap Veriyorum kitaplarını, Cevap Veriyorum sözleri ve alıntılarını, Cevap Veriyorum yazarlarını, Cevap Veriyorum yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Muazzez Peygamberimizin, "Ümmetlerin yıkımları cami ve mescit yapıp süsleme yarışıyla başlamıştır; benim ümmetiminki de böyle başlayacaktır" uyarısındaki ölümsüz mesajı fark edene rastlamak mümkün olamıyor.
Sayfa 189 - Yeni Boyut YayınlarıKitabı okudu
En büyük Neron zulmünden beter bir acımasızlıkla Sivas'ta 38 insanı diri diri yakanlar bu ülkenin çocuklarıdır. Dahası, onları "din ve iman" (haşa) adına savunan ve alkışlayanlar da bu ülkenin çocuklarıdır.
Sayfa 187 - Yeni Boyut YayınlarıKitabı okudu
Madımak üzerine...
Eğer bu ülkede, alemlerin rahmeti bir Rabbin gönderdiği ve alemlerin rahmeti bir Peygamber'in gösterdiği dinden eser olsaydı, minarelerinden yirmi dört saat
ezan yükselen bir kentin ortasında diri diri insan yakılması yeri göğü inletirdi. Ve bunun öncülüiünü dindarlar yapardı. Merhamet, insan hakları ve adaletin öncü temsilcileri dindarlar olmalıdır. Nerede o dindarlar? Nerede o, yaş bitkileri yakmayı bile merhametsizlik gören Kur' ani Muhammedi vicdan?
Sayfa 186 - Yeni Boyut YayınlarıKitabı okudu
Erzurumlu İbrahim Hakkı 'dan Evrime dair
Madenlerle bitkiler arasındaki geçiş-varlık, mercan; bitkilerle hayvanlar arasında geçiş-varlık, hurma; hayvanlarla insan arasında geçiş-varlık, maymundur.
Cümle organları, kıl ve kuyruktan başka içi-dışı insana benzer."
Sayfa 168 - Yeni Boyut YayınlarıKitabı okudu
Laiklik, kitleleri Allah adına yönetmeye kalkan kişi ve zihniyetleri insanlığın yakasından düşürmeyi, insanlığın Allah ile aldatılmasını önlemeyi amaçlayan bir sistem ve anlayıştır. Ve bu haliyle İslam'ın takdir edeceği bir disiplindir.
Laiklik işte bu bitişin gereğini yerine getirmeyi amaçlar. Ne var ki, toplumları, Allah adına yönetme tutku ve sömürüsünden vazgeçmek istemeyen anlayışlar, laikliği din dışı göstererek egemenliklerini kutsallaştıran bir sürecin bitmesini engellemek istemektedirler.
Sayfa 161 - Yeni Boyut YayınlarıKitabı okudu
Kur'an'a ters düşen bir söz, "hadis" rivayeti olarak kalitesi ve kaynağı ne olursa olsun, din dışıdır; Hz. Peygamber'e iftiradır. Böyle bir sözü, muazzez Peygamberimize mal etmenin bizzat kendisi en büyük günah, en büyük hüsrandır. Eğer biz önümüze "hadis" diye getirilen sözleri, Kur'an'a arz etmeden peşinen kabul edeceksek, o zaman Kur'an'ın işlevi nedir? Böyle bir durumda "Kur'an Allah'ın kitabıdır" demenin bir anlamı var mıdır?
Sayfa 45 - Yeni Boyut YayınlarıKitabı okudu
Peygamberimizin camiye sokmadığı teravih, tespih namazı vs. gibi bid'atları camiye doldurup onun iki rekat kıldığı Cuma namazını 16 rekata çıkarıp sonra da sünnet namazlardan söz etmek din adına bühtan işlemektir. Bu bühtan asırlardır işlendiği içindir ki Allah da Peygamberimiz de bizden yüz çevirmiş bulunuyor.
Sayfa 41 - Yeni Boyut YayınlarıKitabı okudu
Sevgisizlik zulmü
Mevlana, Hacı Bektaş gibi koca gönüllü sevgi ve rahmet anıtlarının ölümsüz nefesleriyle ıtırlanan Anadolunun çocukları olan bizler, ne yazık ki o nefeslere ihanet ederek birbirimizi sevmek ve kucaklamakta en geri ülkelerden biri haline gelmiş bulunuyoruz. İslamı, o engin gönüllü erenlerinin nefesleriyle hayata sokan Türkmen yorumunu bırakıp kılıç, kin ve çıkar perdesinden algılayan Arap-Acem yorumlarıyla kavrama sürecini açtığımızdan beri din, hayatımıza rahmet unsuru olarak giremiyor; kin, dalaş, riya ve sömürü enerjisi olarak giriyor
Sayfa 184Kitabı okudu
Kuransal bir terim olan ğulul, kamu hak ve imkanlarının yerine ulaşmasına engel olmak, kamu mal ve imkanlarını çalıp çırpmaktır. Hz. Peygamber ğulul zulmü işleyenlerin cenaze namazını kılmamıştır. Ve sadece onların cenaze namazlarını kılmamıştır. Türkiyenin ekonomik çıkmazının aşılması için sadece ğulul zulmünün çalıp çırptıklarını geri almak bile yeter.
Sayfa 181Kitabı okudu
Türkiye'nin en büyük problemi ve en büyük talihsizliği, işte bu siyasettir. Son 60 yılda mâruzu ve mağduru olduğumuz tüm yozlaşmalar, tüm kokuşmalar ve kahırlar, bir biçimde onun eseri olarak görülüyor.
İnsanoğlunun en onurlu faaliyetlerinden biri olması gereken siyaset, bir aldatma, kap-kaç ve sömürü mesleğine dönüştürülerek hizmet yerine zulüm ve hayal kırıklığı üretilmektedir.
Sayfa 173Kitabı okudu
Zulme Seyirci Kalma Zulmü:
Bu zulüm, daha çok "pasif zalimlik" diye anılır. Zulümlerin en yıkıcısıdır. Sinsidir, kolay fark edilemez. Türkiye'de büyük kitlenin bulaştığı en yaygın zulüm budur. Atatürk'ün bıraktığı çaplı, dirayetli, ümit ve gelecek dolu devletin ve Cumhuriyet'in bir isim ve tabeladan ibaret hale gelmesinin temelinde bu zulüm vardır.
Sayfa 171Kitabı okudu
Laiklik, kitleleri Allah adına yönetmeye kalkan kişi ve zihniyetleri insanlığın yakasından düşürmeyi, insanlığın Allah ile aldatılmasını önlemeyi amaçlayan bir sistemdir.
Peygamberlik Kur' an tarafından bitirildiğine göre, insan kitlelerini Allah adına yönetme devri de bitmiştir.
Laiklik işte bu bitişin gereğini yerine getirmeyi amaçlar.
Ne var ki, toplumları, Allah adına yönetme tutku ve sömürüsünden vazgeçmek istemeyen anlayışlar, laikliği din dışı göstererek egemenliklerini kutsallaştıran bir sürecin bitmesini engellemek istemektedirler.
Sayfa 163Kitabı okudu